Dünyada hiçbir takım, avcunun içindeki maçı bu kadar akıl almaz hatalar ve beceriksizliklerle kaybetmemiştir.
İspanya'ya, 8 sayı önde iken, 3.5 dakika sayı atamayarak 10-0'lık bir seri yiyerek yenilen Kadın Basketbol Milli Takımımızdan söz ediyorum..
9 saniye kala sıfır attıkları için 2 sayı geriye düştüler. Müthiş geri dönüş umudu yarattılar, 4 saniye kala, beraberliği sağlayarak. Artık maç uzatmaya gidecekti ki, akıl almaz bir şey oldu. O dört saniyede topu kendi potalarının altından oyuna sokan İspanyolların basket atmasına engel olamadılar.
Öyle şaşkınlardı ki.. Atışsız faul hakkımız vardı daha.. Faul yapsak oyun duracak, bizim takım savunma için yerli yerine geçecek ve o basket büyük olasılıkla yenmeyecekti. Onu bile akıl edemedik..
Başta Işıl, Nevriye akıl almaz hatalar yaptılar. Işıl gibi bir oyuncu 13'te 3 şut isabeti ile nasıl oynar?. Maç bitiyor. En kritik anda rakip yarı alanda topu kenardan oyuna sokarken rakibin eline atmak ne demek?.
Hele o 10-0'lık dönemde, Sanders'in akla sığmaz zorlama atışları neydi, anlamak mümkün değil..
Bir takım "Ben bu maçı almak istemiyorum" dese böyle oynardı ancak.. İçeri kötü, kenar kötüydü..
Zorla hediye ettik maçı İspanyollara..
Kazansak, sadece "Kadın" değil, tüm Türk Basketbolu adına tarih yazacak ve Olimpiyat tarihinde ilk defa Yarı Final oynayacaktık.
Rakip Sırbistan'dı.. Bu "Final Oynama" şansı demekti, düşünebiliyor musunuz?.
Türkiye Basketbolu Olimpiyat Finalinde..
Kuş avcumuza konmuştu.. Zorla kaçırdık..
Ama bakın..
Maç bitti. TRT sunucuları 10 dakika teşekkür ettiler bu fırsatı kaçıranlara..
Ertesi gün gazeteler de öyle..
Şu aşağılık kompleksinden bir türlü kurtulamıyoruz. Biz öyle beceriksiz, yeteneksiz bir milletiz ki, yarı yolda kalsak bile, alkış.. Niye?.
Yola çıktık ya?.
Yahu Rıza Kayaalp, kedi fare gibi oynayacağı (Oynadı da) rakiplerle dolu bir turnuvaya katılıyor.
Ona denk bir rakibi var. Ona da yeniliyor..
"Teşekkürler Rıza!.." Niye?.
Çünkü Olimpiyatta amaç, kazanmak değil, katılmaktır. Biz de "Katıldı" diye alkışlıyoruz işte..
Sevsinler!.
Biz niye ileri gitmiyoruz bir türlü?.
Bu aşağılık kompleksimiz, bu yalakalığımızla, eleştirmekten korktuğumuz için.. Kazanacakları, kazanmaları gereken maçları kaybedenlere de "Teşekkür" ettiğimiz için..
O zaman kimse kendini sorumlu bulmuyor. Özeleştiri yapma gereği duymuyor. "Ben başardım.
Teşekkür de aldım" diye sokaklarda havalarla geziyor.. Teşekkür ederim, geri kalmışlığımızın sebebi, benim "Asil" Medyam!..