Kaç on yıl oldu bilmem.. İlk Londra'ya gidişimden beri Burberry's (O zaman sonunda o 's vardı, şimdi kalktı) benim yabancı giyim markamdır. Her Londra gezimde, kentin muhtelif semtlerindeki tüm Burberry mağazalarını dolaşırım. Kent dışında Japonların fevkalade rağbet ettikleri Outlet dahil..
Bugün dolaplarım, pardesü, mont, kazak, gömlek, hep o marka ile doludur.
Geçen gün İstinye Park Masa'da bir arkadaşla buluşacağız.. Kentin trafiğine takılmamak için erken çıktım. Yolları benim için kesmişler sanki.. 15 dakikada vardım. Vakit geçirmek lazım.. Hemen köşede Burberry var.. Yürüdüm, "Şu yazlıkları göreyim" diye.. 32 derece sıcağın altında bir haziran günü, üç adım bile yürümek zorken yürüdüm.
Beni ne karşıladı bilir misiniz?. Vitrinde koca bir "Sale" yazısı.. Kapının önünde de bir boy askısına giydirilmiş palto..
Dünya nisan ayında en geç, "İlkbahar ve yaz" koleksiyonlarını satışa sunarken, haziran sonu, temmuzda hatta, bunların "Sale"ine geçerken, benim dünya markamda baharı görmeden geçtik, yazı da unutmuş, temmuz başlarken hala palto satmaya uğraşıyor..
İçeri girdim gene de.. "Bir yerleştirme yanlışlığıdır" diye.. Hayır.. İçeri de baştan aşağı kışlık.. Loş ve boş yani..
Yazlıkların ne zaman geleceğini bilen de yok..
Yani bu kusur Londra'nınsa, sondaki 's'yi kaldıran yeni ekip bu işi bilmiyor demektir.