Hatırlarsınız, bir Amerikan gazete makalesinden yola çıkarak "Doğayı Koruma kişi ve kurumları, doğayı ne derece koruyor?. Onların korudukları doğa, artık ne kadar doğal" diye sormuştum.
Doğa, Darwin, Darwin de "Uyum sağlayan yaşar" teorisidir. Dünya üzerindeki ilk canlılardan başlayarak milyonla tür, dinozorlar başta, bu yüzden yok olup gitmiştir. O zaman Darwin Yasası gereği yok olacak bir türü, insan eliyle korumak ve devam ettirmek ne derece doğaldır?. Pandaları ırkını sürdürürsek, ortaya çıkan doğa, yapay doğa olmaz mı" diye sormuştum ve de eklemiştim.
"Peki dinozorları yaşatmaya o günün insan zekası ve imkanları yetmedi. Ama evrim sonucu gelişen insan beyni bugün yol olacak türleri kurtaracak düzeye ulaştı. İnsanın yaptıkları da evrim sonucu değil mi?."
Dün bir habere rastladım. Zimbabve, son yıllarda bir ulusal parkta topladığı, filler, zürafalar ve aslanlar başta, doğada yaşayan hayvanları yurt dışına satma kararı almış.
Zimbabveli yetkili açıklıyor..
"Ülkemiz yıllardır kuralık yaşıyor. Bu hayvanları, susuzluktan ölmesinler, diye ulusal parkta topladık. Ama şimdi oraya da yeterli su ve yeterli yiyecek bulamıyoruz. Ülkemde bunları satın alıp besleyecek güçte zengin adam yok. Bu yüzden yurt dışına satmak zorundayız.."
Doğayı Koruma Kurumlarından birinin uzmanı da diyor ki..
"Bu hayvanlar, Zimbabve'nin, Afrika'nın malıdır. Ülke dışına satılamaz.."
Dava önünüze geldi. Siz de "Doğa yargıcı"sınız..
Buyrun!.