Son zamanlarda sponsor davetleri ile gidilen yerleri yazmak diye bir moda çıktı.. Her giden bol bol yazınca, bol yazanlara da bol davet gelmeye başladı.
Bu tür davetlere katılmaya hiç karşı çıkmadım bilirsiniz.. Ama son zamanlarda ölçü kaçtı, bazı köşe yazarları nerdeyse ülkede yaşayamaz oldular.
Onur, davetle mi gitmiş, kendi parası ile mi bilemem.. New York'a bir sanat fuarına onu Hürriyet gönderdiyse alkışlarım..
New York'taki Uluslararası Sanat Fuarı Frieze'yi dolamış Onur. Bu arada tek Türk galerisi Rampa'ya da uğramış.
Şöyle bir cümle var yazısında.. "Frize'de topuklu Guccileriyle kokoş gezintiye çıkmış, her eserin fotoğrafını çekip instagrama koyanlar da tabii ki, Türkler'di.."
Bu kararı nasıl vermiş Onur?. Dediklerinin hepsiyle konuşmuş, kimliklerine mi bakmış, yoksa kafasındaki peşin hükmü mü, sallamış?.
Şimdi soruyorum en başta da Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici kardeşime..
"Bu bir ırkçı yaklaşım" değil midir?."
Türkler geri zekalı, Türkler gösterişçi, Türkler kişisel reklamlarını yapma meraklısı" diye bir çirkin genelleme ırkçılık olmuyorsa, Yahudileri Auschwitz'e gönderen Hitler'inki niye oluyor?.
"Yok canım, abartma Hıncal.. Birazcık hamile o kadar!.."