(Bu yazı benim geçen hafta salı günü çıkan yazıma İdso 'dan gelen açıklama üzerine yazıldı. Onlar açıklamayı ancak bir haftada gönderebildiler. Dün çıkacaktı. Bir gün de bende gecikti. Reklamlardan..)
Tam bir hafta oluyor.. Geçen hafta salı günü, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın "Bitse de gitsek" dediğim konserini fena halde eleştirmiştim.
İDSO'nun yönetiminde genç ve çok sevdiğim arkadaşım Çellist Murat Berk var.. O gün aradı..
"Ağabey, Çocuk Bayramı Konseri programı daha evvel değişmişti, ama bugüne kadar açıklayamadılar. Sana yeni programı yollayacaklar.. Eleştirilerine de cevap vermek istiyorlar" dedi..
"Tabii" dedim.. "Düzeltmeleri büyük keyifle yaparım.. Hemen bana mail atın.."
Cuma öğleye kadar bekledim o maili.. Gelmedi..
Döndüm geldim, Yaso'ya sordum.. Mail falan yok..
Nihayet dün, yani bir hafta sonra ulaştırabildiler..
Efendim, eleştirilerime üzülmüşler.. Ben yazarken sizden fazla üzüldüm, dostlarım..
Ama özrünüz özür değil..
Ertesi gün Eskişehir'e gidecekmişsiniz de, o yüzden o gün iki prova yapmışsınız da, o yüzden konsere yorgun çıkmışsınız da..
Bunların hiçbiri, seyircinin tam karşısında oturan sanatçının oflama, puflama, "Bitse de gitsek" havasına girme sebebi değildir. Orda dünya çapında bir kemancı çalarken, hepsi konservatuar okumuş, hepsi müzisyen, yani bu müziği benden on misli iyi bilen adamlar, dinlemez ve aralarında konuşurlarsa "Bakın bilenlere göre bu konser on para etmez, dinlemeye değmez" diye düşünmem mi ben?. Müzikten kopmam mı?.
İnsan kendi mesleğine ihanet eder mi?.
Geçiniz..
Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel programını saçma sapan belirleyip, sonra her nasılsa düzeltiyorsunuz ama, ben yazmasam kimseye duyurma niyetiniz yok.. Niye?.
Oysa yeni program, gerçekten "Çocuk Bayramı Özel!."
Borusan Kuartet'in viyolacısı Efdal Altun, harika stand up komedyenidir, yakın dostları bilir.. O taklitlerle sunacakmış çocuklara, konseri..
29 Nisan Cuma saat 20.00..
Niye 20.00?. 15.00 olsa da, Maslak'taki çocuklar da Caddebostan'a gelse olmaz mı?.
Konserde, Gökçen Koray ve Seval Irmak yönetimindeki İDSO Çocuk Korosu Carmen Operası'ndan Küçük Askerler, Figaro'nun Düğünü Operası'ndan Düğün Korosu ve Fındıkkıran Bale Süiti'nden Kar Tanelerinin Dansını seslendirecek mesela.. Ne güzel..
Devlet Operası ile işbirliği yapıp, o Küçük Askerleri mesela sahneye getirseniz, çok daha çekici olmaz mıydı, çocuk seyirciler için..
Klasik müziğe bir kaç çocuk daha kazandırsanız o konserle..
Klasik Müzik sanatçılığı Devlet Memurluğu değildir, dostlarım.. Bir idealizmdir. Bir gönüllülüktür..
"İş bitse de, ekstra işe gitsek" değildir, Klasik Sanatçı'nın hesabı..
"Bu konserde bu müziğe kaç yeni dinleyici kazandırdık"tır?.
Bu soruyu hiç kendi kendinize sordunuz mu, benim sevgili dostlarım?.