Sabah gazetemi elime alınca, şaşkına döndüm.. Birinci sayfadan anons.. Üçüncü sayfada manşet ve yarım sayfa haber..
"Özgecan'ın katiline cezaevinde infaz!.."
"İnfaz" ne demek o başlığı atan kardeşim.. İnfaz ne demek?. Bu sözcüğün yanlış kullanıldığını bu köşede kaç kez yazdım. Kendi gazetenizi de okumaz mısınız siz?.
Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük'ü açın.. "İnfaz" maddesine bakın.. Aynen şunu görürsünüz..
"(Bir yargıyı) yerine getirme, uygulama.."
Özgecan'ın katili için hangi mahkemenin, hangi yargının "İdam" kararı var da, "İnfaz" ediliyor?.
Suçu ne olursa olsun.. Kimin, nasıl katili olursa olsun, hapishanedeki tutuklu, mahkumun vücut dokunulmazlığı "Devlet Güvencesi" altındadır. Gardiyanın "Sözlü" hakareti bile "İşkence" sayılır, bu ülke yasalarında.. Devlete güvenmek de odur, zaten..
Şimdi bir hapishaneye tabanca giriyor. Bir mahkum, başka iki mahkumu takır takır vuruyor.. Oluyor başlığımız "İnfaz!."
Yarın, bu başlığı atan kardeşim, sen, ben, bir basın suçundan tutuklansak ve orada bir başka mahkum tarafından vurulsak gene "İnfaz" mı olacak?.
"Yoo!.. O başka.."
Hayır, başka maşka değil. Attığın popülist başlık ve alt başlık, nerdeyse vuranı da, vurmaya göz yumanları da kahraman yapacak. Oysa, Özgecan'ın anne ve babası bile "Sevindik diyemeyiz" diyorlar. Senin haberinde okuduk..
Hapishanedeki "Cinayet"ten bakalım kaç sorumlu çıkacak. İki müfettiş görevlendirilmiş. Herhalde örtbas etmezler..