Milli Takımın formasını Kırmızı Beyaz'dan Kırmızı Siyaha çevirenlere, göğüse "Ayyıldız"ı, Nike'nin hokey sopasından küçük koyanlara öfkemi yazmıştım, hafta sonunda.. Öfkeyi de aşan, nefretle hatta..
"Bedava forma uğruna, bu küçüklük kabul edilir, Bayraktan, Ayyıldız'dan, Ulus'umun renklerinden, hem de bu günlerde vaz geçilir mi" demiştim.
İşte o yazımda dokuz on defa, Nike'den söz ederken, "Nike'nin" diye yazmıştım. Yazım kuralımıza göre, yabancı kelimelere ek ve takılar, yazılış değil, okunuşlarına göre, dil uyumuna uyarlar.
Ben her defasında "Nike'nin yazmışken, bir el "Nike'ın" diye düzeltmiş. Çünkü firmanın adı bizde genel olarak hatalı "Nayk" niye okunur.. Oysa doğru okunuş, sondaki "İ" kısa olarak "Nayki"dir. O zaman "Nike'ın" olmaz, "Nayki'nin" olur. (Ben "Ni- ke" diye okuduğum için değil, yani, gizli düzeltmen dostum.)
Gizli bir el, genel yanlışa uyarak, düzeltmiş. Yazımda hata düzeltene teşekkür ederim. Ama o düzeltmeyi yapan arkadaşın "Yahu Hıncal Ağabey 60 yıllık gazeteci. Bir minik yazıda ayni hatayı 9 defa yapar mı" diye düşünmesi, düzeltmeden önce beni araması gerekirdi. "Bu adam 9 defa atlar" hükmüne varmış ki, basmış düzeltmiş (!)..
Bin defa söylüyorum..
Başkasını bilmem ama, Sabah'a mutlak, Türk dilini çok iyi bilen, hiç değilse köşe yazılarını ve önemli haberleri okuyan bir düzeltmen lazım..
Ayda 3-5 bin lira ile, Sabah batmaz..