1960'lı mesleğe başlangıç yıllarımız.. Ankara'da, Başkentin Bab-ı Ali'si sayılan (Bab-ı Ali kaldı mı?. Bugünün kuşakları onu bile bilmez..) Rüzgarlı Sokakta çıkardı bütün gazeteler.. Sağcısı, solcusu, milliyetçisi, osu, busu.. Gazeteler fena kapışırdı, hem mesleki, hem siyasi rekabet içinde, ama gazeteciler dosttu.. Arkadaş, meslektaştık.
O güzel günlerde geldi aramıza Ahmet Oktay.. Asıl yakınlığımız TRT'de görev yaptığı yıllarda oluştu. Ben Cumhuriyet ve Hey'in TRT Muhabiriydim ya, Ankara'da.. Haberi de telefonla almaz, gider kurumu oda oda dolaşırdım..
Ahmet Oktay, zamanın Ankarası'nın gazetecilerinin çoğu gibi, yazar ve şairdi ayni zamanda.. Ülkeye şanı, bu yanıyla yansıdı.. 50'ye yakın, çeşit çeşit kitap yazan bu üretken adamı, geçen hafta 83 yaşında kaybettik..,
Bizim takımda çoğunluk iyice yukarıya geçti..
Nur içinde yat, Sevgili Ahmet Oktay!..