Bu pazar neşemiz Güven Osma'dan..
Kasabadaki kilisenin rahibinin karısı gene hamile kalmıştı. (Protestan tabii. Katolik rahiplerin evlenmesi yasak, bilirsiniz.)
Rahip pazar günü ayin sonunda "Ailem kalabalıklaşıyor. Aylığıma zam yapmalısınız" dedi. Cemaat toplandı. Rahibi haklı buldu ve her çocukta zam kararı aldı..
Yıllar sonra, rahibin karısı altıncı kez doğurunca, şikayetler başladı ve Cemaat, her çocuktan sonra zam işini bir daha konuşmak üzere, yeniden toplandı..
Rahibin her çocuğunun kasabaya kaça patladığı, bundan sonra geleceklerin neye mal olacağı üzerine zaman zaman sertleşen bir tartışma başladı. Bazı konuşmacılar, rahip ve eşinin çocuk konusunda artık dikkatli olmaları gerektiğini ileri sürünce, rahip söz aldı ve kürsüye geldi..
"Çocuklar Tanrı'nın bize armağanıdır. Tanrı ne kadar armağan verirse, kabul etmek zorundayız.."
Cemaatte başlar öne eğildi. Herkes sustu. Derin bir sessizlik kiliseyi sarmıştı ki, en arkadan yaşlı bir kadın, önündeki sıraya yaslanarak güçlükle doğruldu ve çok zayıf sesiyle cevap verdi..
"Ben buraya gelirken yağmur çiselemeye başladı.. Yağmur da Allah'ın nimeti ve armağanı.. Yürümeye devam ettim.. Ama yağmur artınca, elimdeki plastik poşeti başıma geçirdim.."