En Mohikanların da en sonuncusudur Güngör Denizaşan.. Magazinin gazetecilik, paparazziliğin meslek sanatı olduğu yıllardan, akıllara seza arşivi ile kalan son Foto Muhabiri.. Fotoğrafçı değil.. Muhabir.. Haberi çeken adam..
HaberTurk'ü her pazar günü sırf onun için hasretle bekliyorum.. Dünya sevimlisi bir sayfa hazırlıyor..
Tarihin içine günceli koymuş, son sayfasında..
Haber Kanalları başta, ekranları "Bedava" diye gevezelikle dolduranlara o da kızmış..
"Ünlü kişileri, konuşmacı olarak ekranlarınıza çıkarıyorsunuz.. İyi hoş da diksiyon özürlü olan bu konuşmacıların tek kelimesini anlayana aşk olsun. Ya alt yazıyla verin, ya da parası benden Toron Karacaoğlu veya Halit Kıvanç'tan diksiyon dersi aldırın" diyor..
"Ekranda mezbahada manda boğazlar gibi hırıltıdan geçilmiyor" diyor. "Hele yeni yetme sanatçı unvanlı kızlarımızın Türkçeyi İtalyan aksanı ile konuşmaları çok komik" diyor..
Bin haklısın Güngör ama, bunlara "Davul zurna"nın az olduğu türden.. Kar etmez.. Hesap soran olmayınca "Ben yaptım oldu" alayı da..
Konukları geç Güngör!.. Kendi yapımları video haber seslendirmelerini, onların dili ile "Voice over"ları dinlesene, görüntünün arkasındaki..
Türkçede öyle vurgular var da, biz mi öğrenmedik.. Hepsi ayni rezil vurgu ile okuyor üstelik..
Kötünün ve yanlışın okulu mu var da, hepsi ordan mezun sanki.. "Ya da duyduklarından kulak kirası" diye de bir hastalık var!.