Yeni yılın keyfini ailecek yaşarken, gene gidenler haberleriyle üzüldük de arada.. Hayat bu değil mi.. "Keder de var, neşe de" demiyor mu şarkı..
Yiğit Okur.. Tanıdığım en iyi Galatasaraylılardandı.. 80'li yıllarda kulübün nerdeyse içindeyken o kadar çok bir aradaydık ki.. Ankara'dan gelmiş Hıncal'a, Galatasaray gelenek ve göreneklerini anlatanlardan biriydi Yiğit Ağabey.. Engin bilgisi, harika kalemi vardı.. Yazardı..
Hiç unutmam.. Bir gece beni davet etti.. Maksim'e gittik alaturka dinlemeye.. Sahnede Gönül Yazar.. Bizim masaya doğru geldi bir ara şarkı söyleyerek.. Yiğit Ağabeyi gördü.. Şarkıya ara verdi ve şöyle dedi mikrofona.
"Aaa!.. Biz burda Okur Yazar'mışız dostlar!.."
Nur içinde yat Yiğit Ağabey!..
Natalie Cole.. Gençlik aşklarımın yarısında şarkıları vardır Nat King Cole'un.. 60'lı yılların aşklarında kimin yoktu ki?. Onu canlı dinleme fırsatım olmadı tabii.. O devirde nerdeee?.
Ama yıllar sonra Erkekçe için İstanbul'a geldiğim yıllarda kızı Natalie Cole, İstanbul'a geldi. Beylerbeyi Sarayı bahçesinde bir konser verdi.. Finalde bir perde indi, bahçenin köşesine ve üzerine "Baba" Nat King Cole'un görüntüleri ve sesi yansıdı.. Baba kız, Nat King Cole'un "En unutulmaz şarkısı/ Unforgettable"ı düet yaparak seslendirdiler. Hayatımın en unutulmaz gecelerinden birini yaşattılar bana.. O Natalie Cole ölmüş işte.. Hem de 65 gibi genç sayılacak bir yaşta..
Toprağı bol olsun!..
Bir de sizler pek tanımazsınız.. Ertekin'le benim 40 yıllık dostumuz, Mehmet Benli vardı.. Ertekin haber verdi.. O da gitmiş.. Mekanı cennettir kesin. Hayatı iyilikle geçti, özellikle de hayvanlara.. Yemez onlara yedirirdi..