Hamza Hoca içini dökmüş.. Onu en çok ve en ağır eleştirenlerin başında geliyorum. İpin ucunu dahi kaçırdığım oldu, itiraf ederim..
Hamza Hoca, maçlar da yok ya.. Boşlukta, sayfalarda da yer var diye, içini dökmüş, en yoğun eleştirilere cevap vermiş. Anlatmış, izah etmiş..
Haklı oldukları çok. Katılmadıklarım da var. Olacak tabii..
Ama bu tartışmalar da olacak..
Biz elimizdeki dördüncü gücü en sınırsız kullanırken, "Cevap Hakkı"nı medyayı azarlamak, medya ile kavga etmek diye yorumlamak yanlış..
Hamza Hoca'nın da, eleştirdiğimiz herkesin de cevap haklarının sonuna dek yanındayım..
Ben yazarım, o cevap verir. Ben cevaba cevap veririm.. Tartışma güzeldir ve yararlıdır. Ne demiş eskiler, bin yıllık deneyimleriyle..
"Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar!."
"Gerçek güneşi fikirlerin çatışmasından doğar" yani!.
Korkmayalım, kızmayalım.. (Bu lafı ayni zamanda kendi kendime söylediğimin de farkındayım, sevgili meslektaşlarım..) (Bu yazı dün sabah yazılmıştır.)