Bir aydır yazacağım.. Elim ancak değdi..
Alaçatı yollarında dolanırken, ailecek, ağbim, Kemal ben, Köyün Delisi diye bir koca billboard görünce "İşte bu" dedim.. Bizim Bilgin Gökberk, Hürriyet'in spor sayfasında her yazısını okuduğum ender yazarlardan biriydi. Kovuldu.. Duydum, Alaçatı'da bir makarnacı açmış..
Bilgin'in adı, bizim basın camiasında "Köyün Delisi"dir ya..
"Tamam, işte bu" dedim.. Hemen oracıkta bir plan yaptık, ağbimle.. Bilgin'e gideceğiz..
Bilgin aslında turist rehberliği yaptı İtalya'da uzun zaman. İtalya'yı ve "İtalyan olan her şeyi" çok iyi bilir..
Giderken aradık.. İyi ki de aradık. Meğer "Köyün Delisi" onun değilmiş. Biri o ismi daha önce kapmış. Bizim Köyün Delisi de "De.ly" koymuş, kendi dükkanının adını..
"Deli" okunur, İngilizce.. Çabuk yemek, şarküteri anlamına Delicatessen'in kısaltması..
Motora atlayıp geldi, bize rehberlik yaptı, köyün içinde dar sokakta De.ly'nin önünde durduk. Eski bir Alaçatı evi. Üstte yatıp kalkıyor, altı mutfak.. Önü de açık hava restoranı..
Restoran dediysem bir uzun salaş masa var, bizim 8 kişilik aileyi aldı.. Üç tane de ufak gene tahta masa var. Piknik yeri gibi..
Bilgin Ustaları tanıttı.. Biri Luigi.. İtalyan.. Öteki Cüneyt.. Bizden..
Öyle sipariş falan da yok.. Bilgin bakıyor, yardımcı Ömer'le.. O da bizim Erdoğan Şenay'ın yeğeniymiş.. Dünya sempatiği..
Bir pizza geldi, Luigi yapıyor.. Margarita türü.. Tam İtalyan.. Ekmeği ince, gevrek. Malzemesi az.. Ben öylesini severim. Öylesini sevdiğim için de bizdeki tıkış tıkış doldurulmuş pizzaları yemem, pek.. Bir risotto.. Elimi sürmedim. Risotto zaten sevmem, bu bir de çilekli.. Bilgin kulağıma "Ben de sevmem ama ağbi" dedi, "Burda bir sükse yaptı. İnan sadece bunu yemek için gelenler var.."
Ve sonra bir Penne Arrabiata.. Bakın ben işte bu pennenin kitabını yazarım.. Gittiğim her İtalyan'ın notunu da Penne Arrabiata ile veririm..
Bu ülkede iki yerde arrabiata yiyordum. Biri Cento Per Cento'da.. Maruzzi gibi muhteşem bir ustanın formülüyle.. Biri Kadıköy Büyük Klüp'te.. Duran Başkan ben gittikçe, özel yaptırıyordu.. İsmail ve Zarif Ustalar enfes yaparlar..
Şimdi bunlara De.ly ve Cüneyt eklendi.. Yani olmaz böyle şey.. Koca tabağı devirdim. Sonra bir daha.. Tabakta kalan sosu da ekmekle sıyırmacasına..
Ardından bir pizza daha geldi masaya. Bu da Luigi'nin tatlısı.. Nutellalı pizza iyi mi?. Şekerimi boş verip daldım.. Öyle lezzetliydi. Bizim ailenin Nutellacısı yeğen Ömer, bu pizzayı mutlak tatmalı..
Bilgin'e "Gazeteciliği boş ver. Bu Luigi ile Cüneyt'i kap, İstanbul'da bir dükkan aç" dedim.. "Kapında kuyruk olur, üç çeşit yemekle.."
Bu yaz bitmeden sırf köyün De.ly'si için bir daha gideceğim Alaçatı'ya..
Siz giderseniz, aklınızda bulunsun, bir telefon edin. Yer küçük çünkü..
0232 716 08 05..