Üstat Radi Dikici'nin notunu buldum sabah masamda.. Düşündüklerime öylesine tercüman oluyordu ki, tek harfine dokunmadan yayınlamaya, hem de en tepeden yayınlamaya karar verdim hemen..
İşte, pek çok kulağa küpe olması gereken mektup!..
***
Ben bir şeyi hiç anlamıyorum. Gazetelerin, TRT dahil tüm kanalların Genel Yayın Müdürleri, her gün, her saat PKK adına en büyük reklamı yaptıklarının farkında değiller mi?.
Terörist, o eylemleri gazetelerde manşet, TV'lerde ana haber olmak için yapmıyor mu?.
Bu ne felaket tellallığıdır?.
Örnekler vermek istiyorum.
7 Şubat 1991 günü Londra'daydım. O gün, İngilizlerin PKK'sı diyebileceğim IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) Downing Street 10'e yani hepimizin bildiği Başbakanlık binasına roketli saldırı düzenledi. Televizyonlarda sadece birkaç saniyelik, o da çevrede alınan tedbirleri gösteren görüntüler yayınlandı.
Terör olayı ertesi gün haber olarak gazetelerin sadece üçüncü sayfalarında yarım sütun yer alabildi.
10 Nisan 1992 günü Londra'da Baltic Exchange Binasına çok büyük saldırı yapıldı. 45 kiloluk devasa bir patlayıcı kullanıldı. Binanın ön yüzü yok oldu. 3 kişi öldü, 91 kişi yaralandı. Gazetelerde en tek resim bile yayınlanmadı..
TV'ler haberi üç cümle ile geçiştirdiler.
En büyük IRA saldırısı 24 Nisan 1993'te Londra'nın finans merkezi olan Bishopsgate'e yapıldı. Bir kişi öldü 44 kişi yaralandı. O günkü parayla zarar 350 milyon İngiliz Lirasına (Milyarlarca lira) ulaştı..
Terörün başladığı 1970'ten, çözümün sağlandığı 2000'li yıllara kadar yapılan 72 IRA saldırısının hiçbiri gazetelerin birinci sayfalarında yer almadı, TV'lerde önemli haber olmadı. Bir istisnası hariç, internette resimlerini bile bulamazsınız.
O tek istisna Bishopsgate saldırısı ile ilgili olan resim. Zannederim o da bu yıl konuldu, internete ancak.
O fotoğrafı da sana yolluyorum ki, IRA bombasının Londra'nın göbeğinde yaptığı tahribatın ne kadar büyük olduğunu gör..
Böyle bir olaydan sonra bizim basın ne yapardı acaba?
***
Radi'nin sorusu aslında gereksiz.. Metrocity'nin karşısındaki HSBC Bankası'na yapılan bombalı saldırıda, olay yerine, polis ve can kurtaranlardan önce televizyon kameralarının girip en korkunç görüntüleri nasıl canlı yayınladıklarını, gazetelerin ertesi gün nerdeyse "Bomba Özel Eki" verdiklerini hatırlıyorum..
Hatırladığım bir şey daha var..
Hiç ders almadığımız.. Bu yazı da, köşemde bir yer doldurma ötesinde bir işe yaramayacak göreceksin, Radi Usta!.
Bu ülkede bir güçlü ve güvenilir hükümet kurulur, o hükümetin başı ayrım yapmadan tüm yazılı ve görsel medya yöneticilerini toplar, bilim adamlarının da konuştuğu bir toplantı düzenlerse, belki o zaman biz gazeteciler, tiraj ve reytingin çok çok ötesinde sorumluluklarımız olduğunu düşünmeye başlarız.
Başlamazsak!.. O zaman da Meclis bir yasa çıkarır, terör eylemlerinde görüntü kullanılmasını yasaklar..
Sadece "Yasak"tan anlayanların, sansürden şikayet hakları da olmaz!.