Bu ülkede bir tane star varsa, o da Tarkan'dır.. Adam yıllardır zirvede.. Meksika'da, Los Angeles'ta, New York'ta, Paris'te, Moskova'da listelere girdi. Bu ülkede yıllardır her konseri doluyor.. Her yaz Açık Havayı rekor sayıda geceyle dolduruyor..
Yıldızlık da işte bu!..
Fransa'da starın boyunun ölçüsünü "Olimpia'dan kaç gece geçtin" diye almazlar mı?.
Tarkan 5, 6, 7 gece yapıyor, 7 bin kişilik Açık Havada.. Hepsi merdivenlere kadar dolu.. Var mı deneyecek?.
Şimdi Sevgili Mevlüt (Tezel) demiş ki, "Niye stadyum konseri vermiyor?."
Niye versin?. Stadyum konseri bir zorunluluktur.
Sen hiç stadyum konseri izledin mi?.
Ben izledim.. Michael Jackson.. Madonna.. Üç Tenor!..
Bir konser izlemek için bundan daha kötü koşul olmaz.. Sanatçıyı büyük ekrandan izler, sesi elektronik sistemden duyarsın.. Sahnedeki adam karınca gibi görünür çünkü..
Sanatçı en iyi, "Oda Müziği" türünde dinlenir. Hiç dinledin mi?. Borusan Kuartet bana sürpriz yapıp, salonumda çaldığında aldığım zevki, dünyaya değişmem..
Sonrası, salonlardadır. Sinema salonu da olur, akustiği hesaplanmış salon en iyisidir. Seyirci sayısı daha da artsın isterseniz, açık hava konserlerine razı olursunuz. Onun için de yazı beklersiniz..
Stadyum konserleri en kötüsüdür. Ama diyelim Michael Jackson o TIR'lar dolusu alet ve edevatı, otobüsler dolusu elemanlarıyla Türkiye'ye gelip, herhangi bir salonda masrafı çıkarmak için en az 40 gece söylemek sorundadır. Mümkün mü?. 7 bin kişilik açık hava da komik.. Yani ya Michael'ı dinlemeyeceksin. Ya da 40- 50 bin kişilik tribünlerde bir köşeye sıkışmaya razı olacaksın.
Tarkan'ın imkanları, 6 gecede 40 bin kişi toplamaya yetiyor, fiziği de 6 gece üst üste söylemeyi kaldırıyorsa, niye stada gitsin, Mevlüt?. Niye seyircisine eziyet, onları "Minimum"a razı etsin..
Gelir kurulur açık havaya.. Yakından, çıplak gözle dinler.. 40 bin değil, 7 bin kişi için kurulmuş, çok daha insana yakın bir ses düzeni ile de dinler..
Bu kadar basit!.
Haaa!.. Ben Tarkan'ın yerinde olsam, Açık Havaya da gitmem artık..
Ayazağa'da her türlü teknik imkanı dünya çapında bir Volkswagen Arena var.. Püfür püfür de klima ve havalandırmasıyla, ayni seyirciyi toplarsın. Açık havanın bunaltan sıcağı, rahatsız oturakları, rüzgar, yağmur tehlikeleri de olmadan..
10 gece Arena'da çıkarım. Millet de mest olur!.

Açık Hava demişken..
Bu gece Açık Hava'ya gidiyorum. İki dostum var.. Hem kendilerini, hem de sanatlarını severim. Ferhat Göçer ve Anjelika Akbar bir arada olacaklar.
Pazar gecesi bir daha ordayım. Sevgili arkadaşım, Kilisli hemşerim "Ölümsüz" Nejat Uygur'un 100. Doğum gününü kutlayacağız..
Kışın izlemiş ve yazmıştım. Dünya tatlısı Uygur Müzikali, Marko Paşa sahnelenecek. Oğul Uygurlar, Süheyl ve Behzat, annelerini de aralarına alıp oynuyorlardı. İkinci defa izleyeceğim. On defa da izlerim.