Siyasal görüşleri ne olursa olsun, güvendiğim politikacılar vardır. Ertuğrul Günay bunlardan biri..
Gündemde Koalisyon Nafile Turlarının önüne geçen "Yeşil Yol Direnişi" haberlerini izler ve okurken, zamanın Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın "Nasıl dünyaca denizde ünlü bir Mavi Turumuz varsa, karada da Yeşil Yolumuz olacak, cennet Karadeniz Yaylalarımız dünya turizmine açılacak" deyişini hatırladım.
Yıllar önce Sunay (Akın), bizi Trabzon'a götürdüğünde, berbat yollardan bir cennet yaylaya çıkmıştık. Daha ne yaylalar olduğunu öğrenmiştim. Sorun hep ayniydi. Yol!. Bir yaylaya Sunay'ın müthiş reklamına rağmen, o berbat yolu göze alamadığımdan gitmemiştim.
O yüzden Günay'ın açıklamasını "Harika" bulmuştum.
Peki şimdi niye kıyamet kopuyor?.
Yayla yollarında beraber gittiğimiz, Karadenizli dostları aradım. Hemen hepsi ayni şeyleri söylediler..
"Yeşil Yol düşünce olarak iyi.. Ama bu yolun doğaya uyumlu yapılması lazım. Öyle cetvelle çizer gibi bodoslama girilmez.."
Karadeniz'e ve Karadeniz halkına çok yarar sağlayacak, Türkiye'de yepyeni bir turizm alanı açacak Yeşil Yolu, demek iyi anlatamadık. Demek yolu doğru dürüst planlayamadık ki, bu kıyamet kopuyor..
Bence inat etmeden çalışmalar durmalı. Bu Topal Ördek hükümetin yerine, esas hükümet kurulduğunda, başta Turizm ve Ulaştırma Bakanları bölgeye gidip, şikayetleri dinlemeli, yerel liderle yeni bir plan yapıp, daha kazma vurmadan projeyi ve bu proje ile kazanacaklarını tüm "Havva Analar"a anlatmalı..
Ki o Havva Analar dünyanın en misafirperver, en misafir canlısı insanlarıdır, yakından yaşadım, bilirim..