Önce başlıktaki adları tanıtayım. Bilmeyenler olabilir tabii.. Kocadon, Mehmet Kocadon. Bodrum Belediye Başkanı.. Dalgıç da, Muhittin Dalgıç.. Alaçatı Belediye Başkanı.. Daha doğrusu Alaçatı Belediye Başkanıydı. Orayı Çeşme'ye bağladılar. Dalgıç da, seçimi kazandı. Hem Çeşme, hem Alaçatı Belediye Başkanı oldu. Ama aslen Alaçatılı, orayı bilir, sorunlarını da bilir.
Bodrum ve Alaçatı, bu ülkenin en zirvedeki iki tatil merkezi. Dikkat buyurun. Turizm değil, tatil diyorum. İnsanlar buraya, tatile, dinlenmeye değil, eğlenmeye gidiyorlar.
Bodrum ve Alaçatı, canlı, hayat dolu iki zirve ülkemizde. Gazetelere bakın, ekranlara bakın, bu ikisi ile dolu.. Sebep işte bu..
Tatil dediysek, ille de yıllık değil.. Hafta sonu iki gün için buralara koşanlar var.. Gidenlerin amacı, gündüz güneşin altında, gece yatakta uyumak değil, tam tersine yaşamak..
Buralarda plajlar bile, plaj değil, beach kulüp.. Yani eğlence yeri..
O zaman Belediyelerin ilk işi, ülkenin bu iki eğlence merkezini zirvede tutacak çalışmaları yapmak.. Oralara eğlenmek için gelenleri tatmin ve mutlu edecek her şeyi düşünmek ve yapmak..
Kocadon Bodrum'da, Dalgıç Alaçatı'da fevkalade sevilen başkanlar.. İnsanlar durup dururken sevilmezler.. Başarılı olmuşlar ki adları herkesin dilinde ve girdikleri seçimi kazanıyorlar.. Benim güneş ve kumla işim yok..
Benim için tatil gittiğim yerde gecelerin hoşluklarla dolu olması.. Bu yüzden Bodrum ve Alaçatı kafama en uygun yerler..
Son yıllarda Bodrum Kalesi'ndeki Uluslararası Bale Festivali ve Turgut Reis'te D Marin Uluslararası müzik festivali harika geceler yarattığı için, tatillerimi Bodrum'a kaydırmıştım.
Başta kaldığım Marina Vista Oteli'nin karşısındaki Marina Bar'daki canlı pop geceleri olmak üzere, yarım adaya yayılmış çeşitli mekanlarda özlediğim sanatçıları, mesela Bülent Ortaçgil'i, mesela Serdar Şensezgin'i sadece gitarları eşliğinde en güzel şarkıları ile dinlemek, gitmişken bulduğum sürprizler oluyordu. Hepsi ayni ritm ve tempoda çastıra çastıra 135 desibel gürültü yerine saf müzik dinleme zevki bambaşka oluyordu, mehtap, ya da dalgaların hışırtısı eşlik ederken.. Ve de Marina Barda İstanbul Gelişim'in eşlik ettiği popüler solistler..
Şimdi bunları niye anlatıyorum..
Kocadon ve Dalgıç'a düşen en büyük görev, Bodrum ve Alaçatı'nın bir cazibe merkezi olarak zirvede kalmasını sağlamak..
Zamanında Marmaris ve Çeşme zirvede idiler.. Neden?. Festivalleri vardı da ondan.. Dünyadan, yurttan en popüler sanatçılar, en zengin defileler, yerel etkinlikler birleşirdi. Koşar ve coşardık. Marmaris de, Çeşme de festivalleri bitirdiler ve bittiler.
İnsanlar artık eğlenmek için oralara gitmiyorlar.
Kocadon, festival, konser düzenleyenleri ve canlı müzik yapan mekanları teşvik etmeli..
Mesela..
Mesela, Bodrum Kalesi, Bodrum Antik Tiyatrosu, kentin içinde iki hazır mekan.. Kocadon buraları kullanarak, bir Bodrum Uluslararası Festivali düzenleyebilir. Bu ülkede bu işleri başaran pek çok kurum var. Onlarla anlaşılırsa, programı yapmak kolay. Doldurmak zaten sorun değil..
Sorun ulaşım..
Zurnanın zırt dediği yer de burası.. Onu yarın biraz ayrıntılı anlatacağım..