Yıllardır Sabah gazetesinde görevli olarak benim başta şeker ve tansiyon sorunlarımla uğraşan, ölçümlerimi yapan, acil durumda hemen koşan işyeri hemşiremiz Tuğba Ünüvar, bu defa haftalık kontrol için odama geldiğinde her zamankinin aksine, neşesizdi.
"Ne var" dedim. Bir kağıt uzattı.. Tüm hemşire arkadaşları adına yazılmış.. "Okuyun" dedi..
Okudum..
İstedim ki, başta Sağlık Bakanı, sorumlular da okusun..
İşte o mektup..
***
İlk kez 23 Mayıs 2015 tarihinde yapılan 'Diğer Sağlık Personeli' (DSP) Sınavı ile ilgili olarak ciddi anlamda mağduriyetimizin söz konusu olduğunu bildirmek isteriz ve bu sebeple kaygı içerisinde bulunmaktayız.
Sınavda sorulan sorular, bizlere ve sınav için görevlendirilen eğitim kurslarına gönderilen yüzdelik oranlarının çok dışında kaldı. Öyle ki; aldığımız eğitim doğrultusunda olmayan ve görev süresince bizleri kapsamayan bir takım konularda sorularla karşılaştık. Örneğin, "Kurşunun buharlaşma aralığı nedir" dediler..
Hazırlanan sorularda ciddi anlamda uzun, ağdalı, düşük cümleler kullanılmış ve eğitim bilimi kurallarına ters cümleler kurulmuştu. Sorular anlam kargaşası yaratıyordu.
Aynı anda, doktorlar için yapılan 'İşyeri Hekimliği ve İş Sağlığı Güvenliği' sınav soruları ise oldukça kolay ve de anlaşılabilir bir dildeydi. Biz hemşireler dahi bu sınavdan kolayca geçebilirdik.
Ciddi anlamda zor bir duruma düşürülen ve yıllardır İşyeri Hemşireliği yapan bizlere, 2016 yılına kadar bu belgeyi alamadığımız takdirde görevlerimize son verileceği belirtildiği için panik ve endişe içindeyiz.
***
Sizin de yanıtlarınızı bekliyorum, Sayın Yetkililer!..
Bu bir seçme, sıralama değil, yeterlik sınavı olduğuna göre, işyeri doktorunun talimatıyla hareket eden, benim şekerimi ve tansiyonumu ölçen hemşiremin, kurşunun buharlaşma ağırlığını bilip bilmemesinin, işyeri hemşireliği ile ne ilgisi olduğunu cidden merak ettim de..