Fıkra anlatanlar, bekledikleri gülme refleksi gelmeyince ikinci defa anlatırlar. Gene gelmezse, o zaman kalkıp espriyi bir de izah ederler..
Galiba benim de zaman zaman yapmam gereken bu.
Ne dediğimin anlaşılması için bazı yazılarımı ikinci defa yayınlamam, yetmez, sonra bir de izah etmem gerek..
Geçen hafta Kıbrıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine zerre ilgi göstermeyen, yazılı ve görüntülü Türk medyasını eleştirmek amacıyla bir yazı kaleme aldım ve bu seçimlerin sadece Kıbrıs değil, Türkiye için de önemini anlattım."Nerdesin ey Türk medyası" dedim..
Kıbrıs'ta yazımı anlayan pek çıkmamış. Daha doğrusu, herkes işine geldiği gibi anlamış..
Yazımda, hemen her KKTC vatandaşının cebinde çift pasaport olduğunu söyledim.
Kıbrıslı olanların ikinci pasaportu, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait. Yani onlar Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık tarafından kurulan Commonwealth vatandaşı ayni zamanda. İngiltere başta, her Birlik üyesi devlete vizesiz gider, yerleşebilir, işe girebilir, iş kurabilirler. Bu pasaporta, 1974 öncesi Kıbrıs için savaşan, can veren hatta liderlerin, mücahitlerin torunları bile sahip..
1974 sonrası Türkiye'den Kıbrıs'a göçerek, KKTC vatandaşı olanların cebindeki ikinci pasaport ise, T.C. damgalı olan. Bizim pasaportumuz yani. Güney Kıbrıs onlara kendi pasaportunu vermiyor. Böylece ayni KKTC'nin vatandaşları, özellikle çocuklarının geleceği açısından çok farklı, hiç eşit olmayan bir durumdalar.
Çözüm.. Çözüm "Barış!.."
Türk ve Rum Federe devletlerinden oluşan Kıbrıs Federal Devleti kurulursa, bu ayrım kalkar.
Ertan Birinci'yi aradım, Kıbrıslı dostum. Meslektaşım.. "Kıbrıs'ta Anadolu göçmeni yani Güney Kıbrıs pasaportu alamayan seçmenlerin oranı ne" dedim.. "Yarı yarıya Hıncal Ağabey" dedi..
"O zaman Akıncı kazanır. Çünkü Türk göçmenler barışı sağlayacak Akıncı'ya oy verir" dedim.
Oturdum, bunu da uzun uzun izah ederek yazdım.
"Akıncı kazansın" demedim, yazımda.. "Bu durumda Akıncı seçimi alır götürür" dedim. Yazım bir durum tespitiydi sadece..
Neler söylenmemiş Kıbrıs'ta..
Ben Akıncı'yı destekliyormuşum da.. Onun yakını imişim de..
Yahu iki adaydan "Dostum" diyebileceğim biri varsa Eroğlu.. Birlikte yemek yemişliğimiz, sohbet etmişliğimiz, eğlenmişliğimiz var. Akıncı'yı hala sokakta görsem tanımam.
İkincisi.. Bana bu yazıyı Ertan Birinci yazdırmış..
Tam 58 yıldır bu meslekteyim. Yahu bir yazımı da kendim yazayım, ne olur?. Yazdığım birinin hoşuna gitmedi mi, hemen "Falanca yazdırdı" oluyor.. Alıştım gülüyorum. Ne var ki bana o yazıyı yazdırdıkları iddia edilenler, kendi çevrelerinde sıkıntı çekiyorlar.
58 yıldır, ayni şeyi söylüyorum.
Bir yazıyı başkasının yazdırdığını iddia edenlerin kendileri, bana bir yazı yazdırmayı deneseler ya?. Bir kerecik deneseler de alsalar boylarının ölçüsünü, ağızlarının payını..
Hodri meydan!.