Ankara'ya giren yollara, çirkinlik ve zevksizlik timsali kapılar yaptıran, başkentin, zevkine doyulmaz yürüme yolu Atatürk Bulvarı'nı köstebek yuvasına çevirip adım atılmaz hale getiren, "Ankaraspor"u, "Osmanlıspor" yapan bir Belediye Başkanı var.
Gelir gelmez, Ankara'nın simgesi Hitit Güneşi heykelini yıkmağa kalkmıştı hani. Şimdi, iğrenç robot adam heykelleri dikiyor, kimi iğnelemek istiyorsa, tahmin edin..
Adamın Cumhuriyet'le bir sorunu olmalı.. Cumhuriyeti anımsatan her şeyi, yıkıyor, değiştiriyor.
Şimdi de, Tandoğan Meydanı'nın adını Anadolu Meydanı yapmış..
Öğrenememiş hala ki, yerleşik isimleri değiştirmek boşuna uğraştır.
Ankaralıya, 40 yıllık Ankaralıya sorun bakalım, "Lozan, ya da Hürriyet Meydanı" diye bir yer bilir mi?.
Oraların adı Sıhhiye ve Kızılay'dır.
Sağlık Bakanlığı ve Kızılay binaları ordaydı da ondan. Sağlık Bakanlığı taşındı ama, kimse Lozan demedi, hem de İsmet Paşa devrinde demedi. Sıhhiye, meydanın da, semtin de adı olarak kaldı..
Kızılay gibi simge, tarihi, SİT bir binayı da ranta kurban etti, "güya Ankaralı" Başkan.. Orada Kızılay da yok artık. Ama herkes hala Kızılay'a gider.. Kızılay'da buluşur. Hürriyet Meydanı'nı, o adı koyanlar bile bilmez..
O meydan da Tandoğan olarak kalacaktır.
Levha değiştirmekle kafaları değiştirmek mümkün olsa, ne sevinirdin değil mi, Başkan Bey!.