Geçen hafta sonu, gazetelerimizin hemen hepsinde belli ki ayni kaynaktan alınmış bir haber manşetlerde kullanıldı.
Columbia Üniversitesi'nde bir gurup doktor, ayni üniversitenin Kalp Cerrahisi profesörlerinden, bölüm başkan yardımcısı Dr. Mehmet Öz'ün okuldan kovulmasını istemişti.
Dünyadaki en ünlü Türk Doktoru, Mehmet Öz'ü linç eden haberi, bizim gazetelerimiz nasıl bir coşku, nasıl bir heyecanla kullanmış, Amerika'daki linç kampanyasına, nasıl kraldan fazla kralcı dalmışlardı, inanmak mümkün değil.
Bir, tek bir gazetenin Yazı İşleri Müdürü, Şefi, Editörü, önünde duran bilgisayarı tıklayıp "Yahu ne oluyor, bir bakalım" deme gereği duymamıştı. Yüzlerce insan çalıştıran gazetelerde İngilizce bilmeyen birisinin olmaması mümkün değildi.
Ama hiçbiri aramadı, aratmadı. Çünkü, o haberi manşetlere yayanların hepsi, Dr. Öz'ü linç etmeye çalışan Amerikalılardan farklı değillerdi.
"Türkün düşmana ihtiyacı yok" derler ya.. Ne kadar doğru.. Gurur duyacağımız, omuzlarda taşıyacağımız bir insanı sırf Türk, sırf Müslüman olduğu için linç etmeye çalışanların yanında bu kadar hevesle yer almamızın sebebi ayni..
Kıskançlık!.
Amerikalı meslektaşlarının, Dr. Öz'ü kıskanmaları için yeterince sebep var.. Adam dağdan gelmiş, bağdakilerin hepsini süpürmüş..
Başarı onda.. Şöhret onda.. Popülerlik onda.. Amerika'da Dr. Öz adını duymayan, bilmeyen, sokakta görünce tanımayan tek insan yok. Çünkü, olağanüstü ilgi toplayan, ödül üstüne ödül kazanan televizyon şovları da yapıyor..
Emmy, Amerika'nın televizyon Oscarlarının adıdır.
İşte Dr. Öz'ün kazandığı Emmy ödülleri..
En İyi Gündüz Programı sunucusu.. En İyi Gündüz Bilgilendirici Programı Yapımcısı.. "The Dr. Oz Show" ile "En İyi Sunucu" ödülü..
Müzelere sığmaz çeşitli tıp uzmanı ödüllerinden bir kaçını, sadece bir kaçını sayayım.. Hepsine sayfam yetmez..
Healthy Living/ Sağlıklı Yaşam Dergisi, Milenyumun Doktoru..
Hippocrates Dergisi, Yılın Doktoru..
New York Magazine, Yılın Doktoru.
American Mirası Vakfı. Tıpta İnsancıllık ve Halk Sağlığı Ödülü.
Time Dergisi, Yılın En Etkili 100 insanı..
The Harvard Dergisi.. En etkili 100 mezun ödülü.
Discovery Sağlık Kanalı En İyi Belgesel dizi ödülü.. (Yapımcı ve sunucu olarak iki ödül)
Daha İyi Amerika İçin Kitaplar Ödülü..
Dünya Ekonomik Forumunda "Yarının Küresel Lideri" ödülü.
Amerikan Laser Tıbbı Derneği "Yılın Araştırmacısı" ödülü..
Columbia Üniversitesi "Yılın Araştırmacısı" ödülü.
Yaptığı televizyon şovu reyting rekorları kırınca, popülerliğine yetişilmez olunca, kıskançlık, öfke ve kin tavan yaptı.. Irkçılar, ülkede yayılan Müslüman Korkusunu da kullanıp, Doktor Öz'ün itibarını zedelemek, Amerikan halkının gözünden düşürmek için birbiri ardına tertiplere giriştiler.
Columbia Üniversitesi'nde kendi meslektaşları tarafından planlanan "Kovun bu adamı" tezgahı sonuncusu..
Bu defa sebep ne, peki?. Tahmin etmenize imkan yok.. O haberi manşetlere koyan, yerli linç ortaklarının birisi biliyorsa elimi keserim..
Doktor Öz, televizyon programında bir tezi savundu.
"Genetik olarak değiştirilmiş madde içeren gıdaları, kutularının üzerine yazarak, tüketiciyi haberdar edelim. İnsanlar ne aldıklarını bilsinler."
"Yasaklansın" demiyor. "Satılmasın" demiyor.. Sadece ve sadece, raftan bu tür bir gıda alanın, ne aldığını bilmesini istiyor. Hepsi bu..
Neden istiyor?.
Çünkü Genetik Olarak Değiştirilmiş Gıdaların insan nesli üzerine nasıl bir etki yapacağı bilinmiyor. Milyar dolarlık araştırmalar sürüyor. Ama hala sonuç yok.
Tarımsal gıda maddelerinin genetiği ile niye oynanıyor?. Verimi (Dolayısıyla kârı) arttırmak için.. Mesela diyelim buğday bire on veriyor. Genetiği değişmiş buğday bire yirmi veriyor. Ayni tarladan iki misli ürün alıyorsunuz. İyi.. İyi de bu buğdayı yiyen kuşaklar nereye gidiyor?. İşte orası belli değil..
Karpuz.. Genetikle oynadın mı, kabuk inceliyor, çekirdek nerdeyse yok oluyor. Ayni büyüklükteki karpuzdan daha çok yenen kısım çıkıyor. Peki o karpuzu devamlı yemenin etkisi?. Belli değil..
Hemen her gıdada genetikle oynamada büyük kâr var. Ama bir yanda da "Kıyamet" teorileri var.. İddialar "İnsanlığın sonu"na kadar varıyor. Henüz kanıtlanmış bir şey yok.. Ama "Doğal" bir şey yemediğimiz de kesin. O zaman insanın hakkı değil mi, ne yediğini bilmek?.
İşte Dr. Öz'ün istediği bu.. "Kutuların üzerine 'Genetiği değiştirilmiştir' diye yazalım."
Bugün Türkiye'de yazıyor, biliyor musunuz?. Hele Bebek mamalarında mecburi "Genetiği değiştirilmiş madde içerir" işaretini kullanmak..
Gazetelerimiz işin bu yanını yazmadılar.. Çünkü Dr. Öz'ü linç etme coşkusu içindeydiler. Ötesini araştırmadılar bile..
"Kovun bu adamı" diyen kendi uzmanlarına Columbia Üniversitesi'nin verdiği cevabı da, kullanan, hele başlıkta kullanan hiç çıkmadı.
Üniversite "Bu üniversitede fikir özgürlüğü esastır. Üniversite Doktor Öz aleyhine herhangi bir eylem düşünmemektedir" demişti, oysa, açılan kampanyaya, anında..
Müslüman korkusu içinde yaşayan Amerika'da kıskançlık ve ırkçılığın sonucu ortaya atılan çirkin lince, Türk Medyası Amerikan Medyasından daha hızlı sarıldı.
Acı olan bu.. Korkunç olan bu!.
Amerika Dr. Öz'ü bitirmeye kararlı. Belki de bitirecek.
O zaman nasıl kına yakacağız, göreceğiz!.