Mustafa Denizli'yi, 40 yıllık can dostumu artık tanıyamıyorum. Artık dostum olduğundan da emin değilim.. Ruhunu Maraton'a sattığından beri, bir Dr. Faust'a dönüştü çünkü..
Yani, her fırsatta Fener lehine, alenen resmen hakemlere baskı yapan, Galatasaray'ı yerin dibine sokan yayınlarına alıştık. Mesele o değil.
Mesele Mustafa Denizli'yi tanıyamaz hale gelmem..
Konya- Trabzon maçında Ali Çamdalı'yı hastanelik eden, ameliyatlık hale getiren o ölümcül kafa darbesi çok daha vahim sonuçlara yol açmadıysa Ali'nin verilmiş sadakası vardır da ondandır. "Mustafa Denizli, 'Bu pozisyonda kart var mı' diye sorma gafletine düşen Şansal'a şimdi ağır bir yanıt verecek" diye geçiriyordum kafamdan.. Zira Denizli, Salih Dursun'un kafa darbesinin kontrolsüz olduğunu söylemişti.
O kafayı atarken kendisini korumaya aldığını, Ali'nin korumasız olduğunu da söylemişti..
Yani en azından sarı kartı tarif etmişti, zaten.
"Ne sarısı Şansal.. Direkt kırmızı.. Yetmez. Öyle bir rapor ki, en az altı ay da ceza" diyecek diye umuyordum.
Çünkü darbe, yakın çekimde görüldüğü gibi ölümcüldü. Salih kafasını öne eğerek, kendisini korumaya alıyor ve kafatasının en sert yeriyle, Ali'nin yüzünün en parçalanmaya uygun bölgesine çakıyordu. Sokak kavgalarında, usta serserilerin ansızın attığı kafalar vardır, aynen öylesi..
Ali, yüzü gözü kan içinde ambülansla hastaneye yetiştirilir ve ameliyata alınırken, Mustafa Denizli Şansal'a aynen şöyle yanıt verdi..
"Salih kendini koruyarak kafaya çıkmaya çalışıyor. Gözleri kapalı halde. Buna kart gerekir diyen bir futbol biliri (Ne demekse) varsa, onun futbolla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.."
Nerden ne tepki gelmişse, o gece aniden Trabzonlu kesilen Maratoncular, maçı adeta Trabzon forması giymiş gibi yöneten hakemi savunmak için elinden geleni yaparken "Hadi yorumdur" deyip geçtik ama, bir ölümcül darbeyi savunacakları, hem de "Sarı" diyene peşinen hakaret edecekleri aklımdan geçmezdi.
Mustafa Denizli'ye açık davet..
Maraton'da o pozisyonu tartıştığınız bölümün kaydını alarak, haftaya salı günü saat üçte, 90a programına gelmeye yüreğin var mı?.
Gel de, futbolu kim biliyor, kim işine geldiği gibi biliyor, bir görsün millet Hocam!.. (Haftanın tüm spor olayları ile ilgili görüşlerim, sabah.com'da, Özge Aydın ile haftalık sohbetimizde, tüm ayrıntıları ile var..)