Bir anket şirketi araştırsaydı keşke de, onunla başlasaydım..
Derbi bugün, Türk insanının konuları arasında kaçıncı sırada?.
Neden?.
Bir zamanlar hatta dünyanın en büyük derbileri arasında sayılan Fenerbahçe- Galatasaray maçlarında artık eski hava yok gibi geliyor bana da..
Gerçi Yaşar Kemal'in mezarı başında, İmam son duaları okurken yanıma gelip "Ağbi derbi ne olur" diyenler vardı..
CRR'deki Dünya Yıldızları Konserinin arasında ayni soruyu soranlar da.. Ama ben, ihtilal yılları dahil, neler yaşadım, 1957'den beri gazeteci olarak..
Derbi oldu mu, derbi konuşulurdu ülkemde, herşeyin önünde.. İşte, okulda, kahvede, evde, mahallede..
Peki ne oldu?..
Tribünlere bakın, boş..
Ekran önleri boş.. İnsanlar durmadan LigTV aboneliklerini iptal ediyorlar.. Ekran önleri de boşalıyor..
Yani insanlar eskisi kadar futbol izlemez oldular. İzlemeyince, merak da etmiyorlar..
İlgi böylesi düşünce, kulüpler sponsor bile bulamaz oldular. Göğüslerine reklam alamıyorlar. Bir inşaat şirketi, kulübün adını, kendi şirketinin adı ile değiştirmek kaydı ile destek olmak istiyor.
Kulüp razı. Yoksa kilit asacak..
Sait Altın İnşaat Kayseri Erciyes Spor.. Altı kelime isimli kulüp dünyada var mı?. Zavallı spiker takımın adını söylerken devre bitiyor..
Öte yandan UEFA bastırıyor.. "Bu mali felaketiniz devam ederse Avrupa Kupalarında oynayamazsınız.."
Oynayamayacak olanlar, küçük Anadolu takımları değil.. Üç Büyüklerin başı dertte finansal fairplayle..
Niye bu hale geldik peki?.
Türk futbolunun marka değeri sıfıra yaklaşıyor da ondan..
Peki nasıl kurtulacak bu uçurumdan?.
Beşiktaş'ı batırdığı için kulüpten adeta kovulan, UEFA'ya sahte evrak düzenleyip gönderdiği için Beşiktaş'ın Avrupa'dan men cezası almasına sebep olan adamı, bu ülkede kimse kalmamış gibi Federasyon Başkanı yaptık.
Beşiktaş'ın başına gelen şimdi Türk futbolunun başına geldi.
Çökmeye başladı.
Birinci adım, ondan kurtulmak.
Federasyon seçimleri yakın. Onu bir daha asla seçmemeliyiz.
Yapılacak şey, önce tüm spor camiasında saygınlığı olan, adı inanç ve güven veren, sonra da "Yöneticiliği iyi bilen" birini bulmak..
Cesur, yürekli.. Teşhisleri doğru yapan, tedaviyi kimsenin göz yaşına bakmadan uygulayan bir Federasyon Başkanı bulamazsak, bu günleri de ararız, çünkü!.
Bunun için de, hala birbirlerinin gözünü oymakla meşgul kulüplerin şöyle bir sallanıp kendilerine gelmeleri ve yeni federasyon seçimi için el ele vermeleri..
Bunu yaparlar mı?.
Sanmam.. Kulüp diye de bir şey kalmadı çünkü. Başkanlar var.. Onlar ne derse o oluyor. O başkanlar da "Benden sonra tufan" kafasında olunca, herkes kendi günlük çıkarını düşününce, Türk futbolunun uçuruma giden geleceği kimin umurunda?.