"Levent Kazak da kim" diyorsunuz..
Haklısınız.. Civarından biri değilseniz, nerden bileceksiniz ki?. Bu medya Levent Kazak'ın farkına varmazsa, onu size anlatmazsa, nerden bileceksiniz?. Kahin değilsiniz ki?.
Levent, bakın abartmıyorum dünya çapında bir oyun yazarı..
Günahı Türk olması. Bizden biri olması..
Bırakın sıradan insanları.. Tiyatro meraklıları bile, on para etmez klişe vodvilleri ısmarlama yazan Ray Cooney'yi bilir, ama dünya çapında bir kara komedi yazarı Levent Kazak'ı bilmez?.
Daha evvel Cam adlı oyununu izlemiş, bayılmıştım. Yazdım da.. Bu defa Kuru Sıkı'ya gittim. İnanın çevirin, İngilizceye, Fransızcaya.. Londra'da oynar, Paris'te oynar, Broadway'de oynar..
Öyle güzel bir oyun yazmış gene Levent.. Fevkalade meraklı, adeta gerilim havasında bir öykü ve de müthiş diyaloglar..
Şaşkınlıklar içinde izledim BKM'deki oyunu..
Levent yazdığı oyunu çok da başarı ile sahneye de koymuş..
Yağmurlu bir günde arabadan bir sürü poşetle inen kadına, yoldan geçen bir erkek yardım ediyor. Paketleri içeri taşıyorlar. Erkek ayrılmak isterken, nemfomanyak tavırlar içindeki kadın, erkeği baştan çıkarmaya çalışıyor. O sırada koca eve geliyor.. Ve oyun içinde oyun, sürpriz içinde sürpriz içeren öykümüz başlıyor..
Bir yandan geriliyor, bir yandan gülüyor, bir yandan düşünüyorsunuz.. Kazak'ın metni öyle güçlü işte..
Kadro da harika.. Bir defa izlediğim her oyununda bir başka tipi harika yaratan Selen Üçer.. İlk defa izlediğim Gökçe Bahadır birinci sınıf.. Mete Horozoğlu, Bülent Alkış ve Beyti Engin de çok çok iyiler.
Dekor nasıl ayrıntılı, nasıl özenli..
Dolayısıyla nasıl masraflı.. Böylesini, ödenekli tiyatrolarda gördüm bugüne dek..
Baktım Barış Dinçel yapmış. Eline sağlık Barış. Ayşegül Özbay'ın kostümleri de yerli yerinde..
Kuru Sıkı, şimdilik BKM'de cuma günleri oynuyor. Ama öylesine erken bitiyormuş ki biletler, yönetim haftada iki, hatta üçe çıkarmayı düşünüyor.
Hoş bir gece geçirmek ve baştan sona "Bizim" bir eseri, gururla izlemek istiyorsanız, koşun!..