Bizans'ın en renkli imparatoriçelerinden Zoe'nin masalsı hayatının üçüncü ve son bölümü, Üstat Radi Dikici'nin kaleminden, tabi..
***
Zoe ve kız kardeşi Theodora artık devleti birlikte yöneteceklerdir. Zoe ömrü boyunca hiç devlet işiyle ilgilenmemiştir.
Üstelik böyle bir niyeti de yoktur. Theodora'nın bütün hayatı manastırın dört duvarı arasında geçmiştir.
Bırakın emir verip iş yaptırmayı, manastırın taş yataklarından sonra onun en büyük rahatsızlığı sarayın yumuşak yastıklarıdır
1042 yılı bitmeden anlaşılır ki, imparatorluğun yönetimi için bir erkek gereklidir. Ancak Zoe'nin yaşı (64) artık çok ilerlemiştir. Ama o, daha önce geçirdiği bütün acı tecrübelere rağmen kendisine uygun bir koca aramaya başlar.
İmparatorluğun asil ve yakışıklı erkeklerini sırayla gözden geçirir. İlk aday aksi bir adamdır geri gönderir. İkinci adayla evlenmeye kalktığında adamcağız birden ölür. Üçüncü aday Konstantin Monomakus imparatorluğun eski ve asil bir ailesinden gelmektedir. 42 yaşında eli yüzü düzgün bir erkektir. Bu da Zoe için yeterlidir..
İmparatoriçe seçimini senatoya bildirince; senato onun adaylığını, daha doğrusu imparatorluğunu hemen onaylar. Müstakbel imparator şehir dışında; asiller, yöneticiler ve senatörler tarafından törenle karşılanır. Ertesi gün, yani 11 Haziran 1042 Cuma günü Nea Ekklesia Kilisesi'nde kendisini bekleyen İmparatoriçe Zoe'yla buluşur. Evlenirler ve Monomakus'un başına imparatorluğun tacı konur.
Artık IX. Konstantin Monomakus Bizans'ın yeni imparatorudur. Ondan beklenen devleti çekip çevirmesidir. O tam tersini yapar. Sonunda Zoe kafa dengi bir koca bulmuştur. Monomakus da en az onun kadar zevkusefa düşkünüdür.
Vur patlasın çal oynasın hayata birlikte dalarlar.
Bırakın Zoe'nin harcamalarında kısıtlama yapmayı, aksine onun bu konuda teşvikçisi olur. Hatta o dönemi yaşayan tarihçi Psellos,
"Konstantin (Monomakus) hazineyi tüketti, öyle ki içinde geriye tek bir obolos (gümüş para) kalmadı. Şeref ve unvan bahşetmeye gelince de, gelişigüzel dağıtıldı," diye yazar.
Bütün bunlardan başka ortaya bir de Maria Sklerina sorunu çıkar. İmparator olana kadar 7 yıl boyunca Monomakus'la metres hayatı yaşamıştır.
Monomakus ise ona hala körkütük aşıktır. Yirmili yaşların sonlarında olan Maria çok gençtir, imparatorluğun en güzel ve cazibeli kadınlarından biridir.
Sonunda imparatorculuk oynamaktan sıkılan Monomakus, Maria olmadan yaşayamayacağını Zoe'ye açıklar. Önce her kadın gibi tepki gösteren Zoe, imparator tarafından yaşantısına asla karışılmayacağı garantisini alınca, Maria'nın başkente gelmesini kabul eder.
Monomakus onu önce satın aldığı bir köşke yerleştirir. Oraya gidip gelmeler imparatoru sıktığı için bir gün İmparatoriçe Zoe ile oturup durumu tekrar konuşurlar.
Sonunda Zoe, Maria Sklerina ile birlikte sarayda yaşamayı kabul eder. Bir resmi kılıf uydurma mecburiyeti vardır. Sebasta diye bir unvan uydururlar ve Maria törenle saraya ayak basar. Artık imparatorluk sarayında bir imparator, iki imparatoriçe ve bir de Sebasta Maria vardır.
Maria'nın niyeti bellidir.
Yüzünün kırışıklarını kapatmakta bir hayli zorlanan (O zaman ne estetik ameliyatı var, ne de botoks zehiri) Zoe'nin yakında öbür tarafa gideceğini ve kendisinin de imparatoriçe olacağı hesabını yapmaktadır.
Akıllıdır. Zoe'ye parfüm, krem ve mücevherler, cimri Theodora'ya, altından yapılmış madalyonlar ve eski paralar hediye eder. Hayrettir, halk Maria Sklerina'dan ölesiye nefret eder. Törenlerde onun aleyhine tezahürat yapar. Zaten Maria'nın hesabı da yanlış çıkar 1045 yılında birden ölüverir.
Ülkede çıkan isyanlar, Ortodoks ve Katolik Kilisesi arasındaki dini buhran, Zoe'nin umurunda bile olmaz. Mutluluk içinde yaşamaktadır. 1050 yılı Haziran ayında sıcaklar erken bastırmıştır. 18 Haziran Pazartesi günü yatmak için dairesine çekildiğinde nedimelerine yorgunluktan şikâyet eder. Ertesi sabah odasında onu ölü bulurlar.
Hemen imparatora ve kız kardeşi Theodora'ya haber verirler. İmparatorlukta bir hafta yas ilan edilir. Daha sonra düzenlenen büyük bir törenle, bu Bizans tarihinin en renkli imparatoriçesi Kutsal Havariler Kilisesi'nde toprağa verilir.
İmparatorluk sarayından kiliseye kadar neredeyse tüm Konstantinople halkı sevgili imparatoriçelerine göz yaşları içinde refakat ederler.
Bugün Ayasofya'nın duvarlarında Zoe ve Monomakus'un birlikte mozaiği vardır.
(Not: İmparatoriçe Zoe ile ilgili tüm bölümler "Bizans İmparatorluğu Tarihi" kitabımın 300-320 sayfalarından derlenmiştir.)