Üstad Radi Dikici, İstanbul, Bizans tarihinden gerçekleri masal lezzetinde anlatmaya devam ediyor.
***
Bizans'ta Komnenus Hanedanı'nın çok başarılı bir hükümdarı olan II. İaonnes Komnenus 1118 yılında tahta geçtiği zaman 31 yaşındadır. Mutlu bir evliliği, dördü erkek ve dördü kız olmak üzere sekiz çocuğu vardır.
Kurallara göre ondan sonra tahta büyük oğlu Aleksius geçecektir. Önünde üç ağabeyi olan Manuel'in ise görünüşe göre taht için hiçbir şansı yoktur.
Ancak bazı işaretler aksini göstermektedir.
Manuel henüz altı yaşındadır. Bir sabah dadısı imparatoriçeye, "Majesteleri bir saattir Manuel'i yatıştıramıyoruz. Lütfen bir gelip görün" der. İmparatoriçe oğlunun odasına girdiğinde, tepinen ve sürekli aynı şeyleri isteyen oğlunu sakinleştirmeye çalışır. İoannes Kinnamos, o olayı Historia'sında şöyle anlatmaktadır: "Manuel, daha çok küçük bir çocukken bir gece rüyasında nurani yüzlü bir kadın görür. Elinde erguvan rengi pabuçlar vardır.
'Çıkar o mavi pabuçları bana ver. Sen erguvan renkli pabuçlar giymelisin,' der. (Kurallara göre erguvan rengi pabucu sadece imparatorlar, mavi renkli pabuçları ise imparatorların oğulları giyerdi.) Ertesi sabah uyandığında Manuel mavi renkli pabuçları giymeyi reddeder. Rüyasında gördüğü erguvan renkli pabuçları istemeye başlar. Dadısı başa çıkamayınca imparatoriçeye başvurmak zorunda kalır.
O da oğlunu kucağına alarak 'Haydi sevgili oğlum gördüğün rüyayı bir de bana anlat,' der.
Onu sakinleştirir. Manuel'in anlattığı rüyayı akşam yemeği sırasında kocasına anlatır. Birlikte gülerler.
İkinci olay ise daha sonraki yıllardadır. İmparatorun huzuruna, ermiş olarak kabul edilen bir keşiş çağrılır. İmparator oğullarına da vaaza katılmaları için haber gönderir. Dört kardeş huzura girdiğinde, vaiz ilk üç kardeşi selamlar, Manuel'in önüne geldiğinde, "Efendimiz," diyerek saygıyla eğilir. Olayı seyreden imparatorun biraz şaşırdığı bellidir. Dayanamaz, ona neden böyle yaptığını sorar. Keşiş hiç tereddüt etmeden,
"Majesteleri, içlerinden sadece bir o, bana imparator gibi göründü," diye cevap verir.
Yine Niketas Khoniates, Historia'sında başka bir olayı şöyle anlatır:
"Khonai'ın başpiskoposu Niketas adında bir hadımdı. Bu adam büyük bir falcı ve geleceği gören bir kişiydi. 1143 yılı başlarında Manuel, Ermenistan'dan Konstantinople'a Khonai üzerinden dönerken, bu başpiskoposu ziyaret etti. Niketas onu takdis ederken şöyle dedi: 'Bu delikanlı imparatorluğu yönetecek ve ağabeyi de onun emri altına girecek. Tanrı bunu böyle kararlaştırmış. Bu onun alın yazısı."
Manuel 24 yaşındadır. Diğer kardeşleri gibi çok iyi eğitim görmüştür.
Ancak onlardan çok farklı olarak, olağanüstü nitelikleri nedeniyle babasının en önemli danışmanlarından biri olmuştur.. Olaylar birbiri ardına onun alın yazısını onaylar gibi gelişir.
1142 yılında İmparator II.Iaonnes Komnenus dört oğluyla birlikte doğu seferine çıkar. Ancak Adana civarına geldiklerinde en büyük oğlu Alexius birden ölür. Onu Konstantinople'a götürüp gömmek görevi yaşça ikinci ve üçüncü sırada olan oğulları Andronikus ve İsaak'a düşer. Manuel babasının yanında kalır. Isaak Konstantinople'da kalırken Andronikus döneceği sırada birden ölür. Muhtemelen ağabeyinden aldığı mikrop ölüm nedeni olmuştur..
İki büyük acıyla sarsılan imparator, biraz avunmak amacı ile Toros ormanlarında ava çıkar. Kimin attığı belli olmayan bir okla elinden yaralanır. Ama ne yazık ki, ok zehirlidir. Doktorlar çare bulamaz. Öleceğini anlayınca, 4 Nisan 1143 Pazar günü sefere katılan üst düzey yöneticileri ve kumandanları yanına çağırır, onlara şunları söyler:
"Benimle burada bulunan Romalılar! Önceki birçok imparatorumuz, atalardan miras kalan hükümdarlık görevini oğullarına bırakmayı doğru bulmuşlardır. Gördüğünüz gibi fani hayatın sonuna geldim. İşte bu nedenle bir seçim yapmak zorundayım. Ülkemin çıkarları için geleneklere aykırı davranmaya hazırım. Sağduyum yaşça büyük olanı reddediyor ve daha iyi olanı, Manuel'i tercih ediyor..."
Manuel Komnenus babasının önünde diz çöker. İmparator, yüzüğünü onun parmağına takar, başına imparatorluk tacını ve yanında duran erguvan rengi şalı omuzlarına koyar. Böylece tahta geçen I.Manuel Komnenus, Bizans tarihinin en büyük imparatorlarından biri olur.