Prof. Oktay Sinanoğlu, bir canlı yayında "İnovasyon" sözcüğünü kullanan eşine "Boş kafa" demiş. Eşi de ses çıkarmamış.. Kıyamet kopuyor.. Hele feminist havaları atanlar, hem hocaya, hem de ses çıkarmadığı için eşine nasıl saldırıyorlar görüyorsunuz..
Bunların Sinanoğlu'nu tanıdıkları yok. Bizahmet internete girseler görecekler..
Ben iyi bilirim.. Neden?. Anneleri çok sevgili Rüveyda Hanımla ayni gazetede çalıştık yıllarca.. Rüveyda hanım, dedikodu, sosyete yazarımızdı.. "Anneleri" diye çoğul yazdım..
Oktay'la Esin'in anneleri.. Esin Afşar!.. Bayan Yoh Yoh!.. Oktay dünyanın en önde gelen kuantum fiziği hocalarından biridir. Yale'den emekli oldu. Amerika'dan Japonya'ya almadık ödül bırakmadı. Onun kadar saygın bilim adamımız azdır. Bu Oktay'ın bir takıntısı vardı.. Türkçe.. Gelmiş geçmiş en büyük Türkçeciydi ayni zamanda.. Ömrü yurt dışında geçtiği, derslerini İngilizce verdiği halde, kendisi Ankara Koleji'nden başlayarak hep İngilizce okuduğu halde, Türkçenin matematiksel olarak en iyi bilim dili olduğunu, Türkiye'de eğitimin Türkçe yapılmasını, yabancı dillerin yan dil olarak okutulmasını söylerdi hep. Hayatı bu mücadele içinde geçti. Dedim ya, "Takıntılı" derecede Türkçeciydi. Şimdi ömrünü Türkçeye vermiş "Türkçe giderse Türkiye gider" diye kitap yazmış bir adam, hem de kendi 40 yıllık karısı "İnovasyon" deyince köpürmez mi?.
Hangimiz köpürmedik, anamıza, babamıza, kardeşimiz, çocuğumuz, eşimize.. Aile içinde böyle şeyleri yüzlerce kez yaşamadık mı?.
Masayı Oktay'ın kafasına geçirip boşanma davası mı açacaktı, Bayan Sinanoğlu, bizim feministler mutlu olsun diye?.
Programın tamamını izlese, iki lafla gaza gelip ya da fırsat bulup çığlık atanlar, Oktay'la eşinin arasında nasıl bir samimiyet olduğunu ve de Oktay'ın eşini nasıl göklere çıkardığını, değer verdiğini de görürlerdi.