Şimdi size iki haber..
Birincisi..
Dünyanın en hızlı kara canlısı bir keneymiş meğer.. Bize sorsalar, leopar, jaguar, çita gibi vahşi kedi türlerinden biri aklımıza gelir. Bilim öyle demiyor. Bilimsel ölçü, vücudun boyuna göre hız..
Amerikan bilim adamları kendisi bir susam tanesi boyunda, ama adı misliyle uzun Paratarsotomus Macropalsis'in saniyede kendi boyunun 377 misli hızlı koştuğunu bulmuşlar. Bu şu demek..
Bu kene kadar hızlı olsak, bir saatte 2 bin kilometre koşabilirmişiz.. Yani bir saatte İstanbul'dan Ankara'ya iki defa, hatta fazlası gidip gelebiliriz, demek oluyor bu.
Oysa dünya rekortmeni maratoncu bile bir saatte en fazla 20 kilometre gidiyor.
Yani kene, insandan tam 100 misli hızlı..
İkincisi..
Brezilya'da mağaralarda yaşayan bir böceğin seks yaşamının bilinenin tamamen tersine olduğunu keşfetmiş bilim adamları. Neotrogla adlı bu böceğin dişisinde penis, erkeğinde vajina varmış meğer. Keşfi yapan bilim adamı "Şoke olduk" diyor.. Nasıl olmasın ki..
Dişinin penisi, sertleşme özelliğine sahip. Erkeğin vajinasına girdiğinde, ordaki spermlerini sifon gibi emmeğe başlıyor ve kendi vücudundaki yumurtaya getiriyormuş.
Şimdi sıkı durun, dünya erkekleri.. Çiftleşme 40 ile 70 saat sürüyormuş..
Saniye değil, dakika da değil, saat!.. Nasıl, ilginç değil mi?. İddiaya girerim, ilk fırsatta bu iki haberi birilerine nakletmek için çırpınacaksınız..
İnsanların baş okuma sebebi budur..
Anlatacak bir şeye sahip olmak..
Durmadan sahip olmak, böylece çevrede dikkat çekmek.. "Bu adam harika şeyler anlatır" diye adınız çıktı mı, çevreniz hep kalabalık olur..
İlgi merkezi olursunuz yani.. Bunu kim istemez?..
Gazeteciliğin temel sırrı da budur işte.., Bir yanda, dünyadan, ülkeden, yöreden güncel haberler..
Bir yandan vatanı, dünyayı hatta uzayı kurtaracak makaleler, ama bir yandan da "Anlatılacak şeyler" sunmak.. Gazeteye, televizyon ana haberlerine bu tür anlatılacak şeyler koyarsanız, adet haline getirseniz, sizi izleyen devamlı anlatacak bir şeyler bulursa, o zaman tirajınız da, reytinginiz de artar..
Şimdi bu iki ilginç habere herhangi bir gazetemizde, ya da TV haber bülteninde rastladınız mı?.
Bütün günüm gazete desteleri ve haber kanalları içinde geçiyor. Ben rastlamadım.
Peki nerden buldum onları..
Birincisi NTV'nin internet servisinden..
Oraya koymuşlar, ama sabahtan akşama siyasete boğdukları "O ne dedi, bu ne dedi"yi habercilik sanmaya inatla ve ısrarla devam ettikleri için, ellerindeki haberi ekrana taşımadılar.
İkincisi.. Dikkat buyurun, "Dişide penis, erkekte vajina" haberi, dünyanın en saygın, en ciddi, en örnek gazetesi The New York Times'dan.. The New York Times her çarşamba "Bilim ve Sağlık" sayfası yayınlar. Bu sayfada fevkalade önemli konularda makaleler yanında böyle ilginç kısa bilim ve sağlık haberleri de yer alır ve ben, çarşambaları merakla beklerim hep..
Sizin Türkiye'de herhangi bir gün, herhangi bir konu için iple çektiğiniz bir, tek bir gazete var mı?. Maç günleri spor sayfaları dahil!.
Hepsi birbirinin ayni, hepsi ayni ajans bültenleriyle dolu, hepsi demeçler üzerine kurulu sayfalar habercilik, gazetecilik değil.
Dünyada örneği yok..
Bu ülkede politikacılar bir gün sussa gazeteler beyaz çıkar, haber TV'leri müzik yayınına başlarlar..
Şimdi size soru..
Ne sıklıkla, bir arkadaş toplantısında, sabah işe, okula gelince mesela "Falanca gazetede okudum, filanca TV'de dinledim, gördüm" diye bir "Haber" naklettiniz?.
Her gün?. Haftada bir?.. Ayda bir anlatacak bir şey buluyorsanız kutlarım sizi..
Benim karşımda, yılların alışkanlığı hep NTV açık olur, evde işte farketmez.. "Ne var, ne yok" merakımdan.. Geçen salı nerden esti ise, ana haber saatinde CNN'i açtım..
Salı, bu ülkenin kara günü..
Televizyonlar gurup toplantılarını yayınlıyor diye bütün liderler kürsüye çıkarlar, birbirlerine en ağır sözlerle söverler, sayarlar, milleti iyice bölmek için ellerinden geleni yaparlar..
Böyle bir günün akşamı CNN'in ana haber bülteninin yüzde 90'ı "Siyaset"ti iyi mi?. Millet bütün gün siyaset kusmuş.
Bütün gün her yarım saatte bir onları yayınlamışlar, akşam bir saat boyu tümü bir daha.. Ve finalde en acısı..
Yalan söyleyen bir haber televizyonu.
Gerçi tüm kanallar aşağı yukarı böyle ama, haber TV'si "Doğru" olmak zorunda değil mi?..
Ana haber sunucusu "Kısa bir ara" diyor.. Yalan!.. Uzun bir ara veriliyor.
Bekledik. Döndü. Sunucu bize baktı. "Burada noktalıyoruz" dedi ve bitti..
Biz altı dakika boyu ekran başında ona inanıp bekledik, oysa.. Bir daha o kanala, o yalanları söyleyen sunucuya inanmam mümkün mü?.
İzleyicisini üç kuruş için aldatan haber kanalı olur mu?.