Dedim ya, köşemizin Pop Müzik destekçisi Can Sayın kardeşim uzun bir suskunluktan sonra açıldı. Gönderdiği mailde, "4 Mart akşamı Haliç Kongre Merkezi'ndeki müzik şölenini kaçırmamanızı tavsiye ediyorum" diyor. Bakın neden diyor.. Söz Can'da..
***
Evet,
Kitaro'dan bahsediyorum.
4 Mart'ta İstanbul'da harika olacağını düşündüğüm bir konser verecek, 16'sı kemancı olmak üzere 36 kişilik dev orkestrasıyla.
Orta yaş üstündeki okuyucularımız Kitaro'yu 80'lerin başında TRT'de yayınlanan İpek Yolu Belgeseli'nden The Silk Road parçasıyla hatırlarlar. Genç okuyucularımıza da biraz tanıtalım onu..
Japon sanatçının asıl adı
Masanori Takahaşi. Kitaro takma adını arkadaşları bir Japon çizgi roman karakteri "Kitaro"dan esinlenerek vermişler.
New age müziğin Vangelis ve Yanni gibi en tanınmış öncülerindendir. Ancak onlardan farklı olarak, Kitaro'da Batı formatlı ezgiler yerine, Uzak Doğu kültürünün izleri görülür.
Lise yıllarında müziğe başladı. Sonrasında meditasyon müzikleri yapan Miyahita ile tanışması ve dünyayı gezerken karşılaştığı Schulze sayesinde synthesizerı keşfetmesi, Kitaro'nun müzik hayatını değiştiren iki önemli olay oldu.
Dünya onu 80'li yılların başlarında tanımaya başladı. 90'lı yılların başlarında ise Yes grubunun solisti Jon Anderson'la tanıştı ve birlikte yaptıkları 1992 tarihli Dream albümü new age listelerinin en tepelerinde yer aldı.
30 yılı aşkın kariyeri boyunca 20'den fazla stüdyo albümü, 6 canlı albüm, 14 sountrack albümü yaptı. 15 defa aday olduğu Grammy ödülünü "Thinking of you" albümüyle Grammy kazandı.
"Sundance" şarkısı özellikle ülkemizde bir çok düğün ve nikah salonlarında giriş müziği olarak kullanılır.
Silk road ve Sundance dışında diğer önemli parçalarından bazılarını sıralayayım..
Matsui, Aqua, Heaven and earth, Lady of dreams!.
İmkânı olan kaçırmasın..
cansayintr@yahoo.com