Soçi Kış Oyunları, fevkalade duygusal, ayni ölçüde de güzel bir kapanış töreniyle bitti.
Önce TRT'ye teşekkür edelim.. Üç kanalını kullanarak doyurucu bir yayıncılık yaptı, kadı kızında olacak kusurları ile..
Sunucular genelde iyi hazırlanmışlardı. İzlediğim hemen tüm yarışları iyi anlattılar. Buz pateni anlatıcıları çok çok iyiydi, mesela..
Ne üzücüdür ki, burnumuzun dibinde, otobüsle gidilecek Soçi'de TRT dışında tek Türk gazeteci yoktu.
Türkiye'ye niçin Olimpiyat vermediklerini hala tartışıyor musunuz?. Olimpiyat Kültürü olmayan ülkeye Olimpiyat verirler mi?.
Kapanış programında Ruslar, açılıştaki teknik hatalarının altını çizip kendi kendileriyle dalga geçtiler. Açılış töreninde, havadaki 5 yıldız, beş Olimpiyat Halkasına dönüşecekti. Dördü döndü, beşinci yıldız olarak kaldı. Başta Amerikalılar, her şeyi bir kenara bırakıp, bu arıza ile dalga geçtiler, bir ay. Dave Letterman gibi usta bir şovmen bile, soğuk savaş yıllarının soğuk esprisine sığındı, "Buna sebep olan uzman elektronikçi şimdi Sibirya'da gece yarısı devriyesi yapıyordur" dedi.
Kapanış töreninde, sahada dans eden yüzlerce genç, gösterilerinin sonunda, Olimpiyat Halkalarını çizmek üzere yerlerine koştular. Dört halka oluştu. Beşincinin yerinde, açılışta olduğu gibi, "Yıldız" ortaya çıktı. TRT sunucusu esprinin farkına varmadı ama, tribünlerde ve ekran başında insanların nasıl güldüklerini tahmin ettim.
Şimdi soruyorum.. Burnumuzun dibinde yapılan Olimpiyatlarla ilgili, Türk basınında bir güzel, bir aklınızda kalan yazı okudunuz mu?. Ne dramatik, ne heyecanlı, ne harika anlar yaşandı Soçi'de oysa.. Allahtan İngilizcem ve imkanım var da ben New York Times'tan izledim..
Bu nasıl gazeteciliktir, ey spor müdürleri?. Bu nasıl gazeteciliktir?.
Tamam.. Sizin için spor, Olimpiyat falan yok.. Futbol var.. Onun da sadece üç büyükleri var.. Peki.. Akşam 19.00 gibi fevkalade medeni bir saatte oynanan "Derbi"den aklınızda kalan tek yazı var mı, sayın okurlar?. Artık internetle her gazeteye ulaşıyorsunuz bedava.. Bana bir, tek bir yazı söyler misiniz, Galatasaray-Beşiktaş maçı üzerine ki, okunmaya değer olsun!. Akılda kalsın..
Bir de Namık, Necmi Ağabeylerin günlerindeki derbi gazetelerini hatırlayın.. O yazıları 40 yıldır unutmuyorum.. 40 saat önce okuduklarım, daha doğrusu okumaya çalıştıklarım ise, püf..
Ne oldu bizim mesleğe?. Yani spor yazarlığına.. Ne spor var ortada, ne yazarlık!.. Ama spor pardon "Fener" servisleri var, hepsinde..