İskenderun'dan başlayın, Cebelütarık'a kadar gidin.. Yunanistan, Dalmaçya sahilleri, İtalya, Fransa, İspanya.. Bu kadar mükemmel bir tesis az görürsünüz.. Bayram tatili için gittiğim Antalya'daki Cornelia Diamond'dan söz ediyorum.. Bu benim fikrim değil sadece.. Cornelia'nın, Avrupa ve Dünya Turizm Birliklerinden aldığı ödüller, otelin 50 metrelik koridorunu boydan boya kaplıyor.. Bir kaçını sayayım sadece.
- Avrupa'nın en iyi Luks Golf ve Spa Oteli, Avrupa'nın en iyi tüm entegre oteli. Avrupa'nın en iyi ağırlayan oteli. Dünyanın en iyi golf oteli.. Dünyanın en iyi spası.. Dünyanın en mükemmel ev sahipliği oteli. Avrupa'nın en iyi kongre oteli.. Ve daha nicelerini, 2009'dan beri defalarca kazanmış..
Villaları ayrı, suitleri ayrı, odaları ayrı güzel.. Otelde yok yok.. Ünal Usta'nın yönettiği kuş sütü eksik dolaşması yarım saat süren açık büfesi bir yana ayrıca, Meksika, İtalyan, Çin, Osmanlı mutfaklarıyla alakart restoranları, bir de ocak başı var.. Gece kulübü, disko, kapalı açık çocuk oyun bahçeleri, bowling, bilardo, bilgisayar oyun salonları var. Harika bir fitness centeri ve spası var.. Yüzlerce çeşit bitki, çiçek ve ağaçla kaplı dönümlerce bahçesi, tatlı ve tuzlu sulu açık, kapalı havuzları, su parkı, kumlu, iskeleli plajı var.. Var oğlu var..
Dahası.. Golf kulübü var, dünya çapında dizayn edilmiş.. Yemyeşil çim sahası var, Avrupa'nın en ünlü takımlarının kamp yapmaları için.. Her türlü kongreye uygun, mükemmel teknolojik imkanlarıyla bir kongre merkezi var ki, dünyanın en ünlü tıp kongrelerini topluyor..
Şimdi, Cornelia Diamond, Fenike'den, Alanya'ya kadar uzanan muhteşem Antalya sahillerinin sadece Belek bölgesindeki, mükemmel otellerden biri.. Belek ile kent arasındaki yarım saatlik yolda, Kadriye ve Kundu beldeleri de var.. Orada da gene olağanüstü güzellikte otel ve tatil köylerimiz var.. Dikkat buyurun en uzağı, kente yarım saat, bilemedin 45 dakika mesafede bunların hepsi..

***
Terracity, gerçekten çok başarılı bir alış veriş merkezi.. İçinde dünyanın en lüks markaları yan yana.. Bizim yerli markaların da hepsi var. Merkez, Antalya'nın Bağdat Caddesi diyebileceğiniz bir cadde üzerinde.. O cadde, daha doğrusu o bloku çevreleyen caddeler, dükkanlar, markalarla dolu..
Terracity'nin giriş katında Midpoint var.. Hem içerden kapalı salonu, hem dışardan açık bahçesi.. Kocaman.. Kirası 80 bin dolar.. Anlayın.. Oturduk güç bela yer bulup.. Sandalye yok, boş nerdeyse.. Yazdan kalma harika bir gün çünkü.. Etraf neşe dolu.. Ve bunca masada, bunca kalabalığın arasında tek, bir tek yabancı yok..
Kimse yarım saat mesafedeki Türk kentini, bu kentin güzelliklerini merak etmemiş.. Kimse otelinden çıkmamış..
Pergelinizi koyun, yarım saat mesafe içinde 50 bin turist var o gün.. 50 bin..
Günde 500 uçak iniyor, 500 uçak kalkıyor.. Bir milyon nüfuslu kent, yılda 11 milyon turist ağırlıyor.. 1 Antalyalıya 11 turist.. Ama 11'den 1 kişi bile Antalya'ya inmiyor.. 11 milyon insandan bir teki, otelin kapısının dışına çıkmıyor..
Uçaktan iniyorlar. Otobüse doluşuyorlar.. Otellerine gidiyorlar.. Sonra gene otobüslerine doluşuyorlar, uçaklarına biniyorlar ve gidiyorlar.. Otel dışında Türkiye topraklarına ayak basmadan, Türkiye'de tek yer görmeden, Türkiye'de tek kuruş harcamadan çekip gidiyorlar..
Şimdi bu aynanın bir yüzü.. Bir de öbür yüzü var.. Ona da yarın bakacağız..