Cenet ülkemde, cennet İstanbul'da, cennet saatler, "Cehennem" dakikalarla son buldu ne yazık ki..
Beşiktaş- Galatasaray maçının bitime yarım dakika kala çıkan olaylarla tatil edilmesinin görüntüleri gündeme damga, ülkeme bir kara leke sürdü.. Olimpiyatları finalde kaybedip, 2020 Avrupa Şampiyonası Finallerine hem de iki gün önce talip olan İstanbul, bütün ajansların ve dünya basınının diline düştü, televizyon ekranları önünde yaşanan rezilliklerle..
Sahaya girenler Beşiktaş seyircileri.. Ceza alacaklar..
Beşiktaş da ceza alacak.. Kurallar öyle..
Peki ama, tek suçlu onlar mı?.
Konu çok tartışılacak daha..
Tartışılmalı da.. Ama derinlemesine..
Ama tarafsız..
O cehennem dakikalarının bir özel suçlusu var.. Bakıyorum kimse adını anmıyor..
Muslera!..
Galatasaray kalecisi olduğunu unutup minnacık yüreğiyle, kendisini beşinci sınıf bir küçük takım kalecisi sanan ve Galatasaray maçın kaçıncı dakikasında öne geçerse geçsin ucuz vakit geçirme numaralarına başlayan bu "Ufak" adam, bugüne dek kaç maçta bu yüzden sarı kart gördü hatırlayın.. Adı damgalı artık..
Beşiktaş maçında da ayni "Pis" oyunu oynamaya başladı, 2-1 olur olmaz..
Maçın bitmesine iki dakika kala, rakibin şarjına rağmen topu rahatça bloke etti.. Degaj yapmaya hazırlanırken, birden aklına zaman çalmak geldi. Her zamanki "Sakatlanma" numarasına baş vurdu..
Televizyon görüntülerini, federasyon ve ceza kurulları dikkatle izlesin.. Topu taca, kendini yere attı.. Kenarda sağlık ekipleri gelecek.. Tedavi sürecek.. Maç soğuyacak, Beşiktaş topu oyuna sokarken centilmenlik yapıp Galatasaray'a verecek, böylece, zaten iki dakikası kalmış maçın en kıymetli saniyeleri de çalınmış olacaktı.
Muslera'nın bu sportmenlik dışı, çirkin davranışına, Beşiktaş'ın sportmenlikle cevap vermesi aslında ahmaklık olurdu.
Nitekim onlar tacı kendileri için oyuna sokup, Muslera tuzağına düşmediler. Kim düştü?.
Eden bulur örneği, bir başka Galatasaraylı, Melo..
Galatasaray'ın canlı bombası, olup bitenin farkında değil, her zamanki gibi.. Beşiktaş'ın tacı kendilerine atmasını beklerken, oyun kurduğunu görünce deliye döndü, deli danalar gibi saldırdı..
Kırmızı kartı yedi.. Yiyince daha da delirdi ve başından beri gerilen, hatta bir ara birine düşen, sopalarla birbirine saldıran tribünleri de delirtti.. Sonrası cehennem!..
Bu konuyu çok konuşacağız..
Ben de konuşacağım tabii..
Ama Muslera'yı kimse unutmasın!..