2 ağustosta'ki yazımdan sonra mailler yağmıştı, ben tatile çıkarken.. Bir kenara ayırmıştım..
Mehmet Güler'in yolladığını aynen sunuyorum. Bu konunun güncelliği geçmez nasılsa.. O polisler o kafayla orda, bizler bu kafayla burda oldukça hep güncel kalır..

***
Levent'te çalışıp Bostancı'da oturan ve her gün köprü trafiğine ve servisçi terörüne maruz kalan biri olarak 02.08.2013 tarihli yazınız için size çok teşekkür ederim. Sizin de belirttiğiniz gibi durum orada içler acısı.
Fakat sanırım yazınız işe yaramış, dün akşam (05.08.2013) aynı bölgede polisler önlem almış, sağdan içeri dalmaya çalışanları sağa saptırıyorlardı..
Bir servis şoförü ile polisin tartışmasına şahit oldum. Polis memuru aynen şunu söylüyordu:
"Almam kardeşim, Hıncal Uluç'un cuma günkü yazısından sonra seni burdan içeri almam.."
Çok özür dileyerek, servis şoförü de şöyle bir cevap verdi " ...tir et o şerefsizin yazdıklarını.." Sonuç olarak polis uyanık servis şoförünün sağdan gelip içeri dalmasına izin vermedi.
Hıncal Bey lütfen bu işin peşini bırakmayın. Gerçekten bu servisçilerle polis arasında garip ilişkiler var. Katlediyorlar tüm trafiği. Bu arada aynı bölge ile ilgili bir bilgi vermek istiyorum, bir söylenti var.
Şöyle ki; eskiden Boğaziçi köprüsüne Balmumcu göbekten geri dönüp askeriyenin oradan da (Levazım yolunun orası) çıkılabiliyordu. Bir süredir o yolu kapadılar ve tüm Anadolu yakası trafiğini iki girişe mahkum ettiler. Söylenti odur ki kapatılma sebebi bölgede Zorlu grubunun yaptığı inşaattır. Sadece bir söylenti bu tabii.."
Ne varki, bu ülkede "Şuyuu, vukuundan beterdir" diye de bin yıllık bir laf var, Mehmet.. O kapatılan çıkış, o trafiği katletti, yaşıyor biliyorum..
"Niye kapatıldı" kimse açıklamadı. Ne Belediye, ne trafik, ne karayolları..
Vatandaş nasılsa hıyar.. "Ben yaptım oldu" dersin, olur biter, Sevgili dostlar..