10 gün kaldığım Bodrum'da da sahipsizliğe şahit oldum..
Gene en başta trafik..
Şimdi hemen her akşam üzeri, Marina Vista'nın önündeki masama oturup kahvemi içiyorum. Burası en yoğun sahil yolu kentin.. Bodrum'da en yoğun araç da motosiklet ve de kask takan sürücü sayısı nerdeyse sıfır..
Etraf trafik polisi dolu, ama kask kuralı Bodrum'da yürürlükten kalkmış sanki..
Önümden on dakikada onlarca motor geçiyor. Kask takan yok..
Benim kaldığım Marina Oteli'nden, Bale Festivali'nin yapıldığı Kale'ye yürüsem en çok 15 dakika..
Ama bu yaşta ve o sıcakta yürümek mümkün değil. Araba ile gideceksin.. O zaman en az 45 dakika..
Çünkü bir trafik düzenlemesi yapmışlar.. Yolu daraltıp kaldırımları genişletmişler. İyi de etmişler.. Melih Gökçek de öğrensin.. Kentler yayalar içindir öncelikle.. Ankara'yı otobana çevirdiler, yürümeyi imkansız hale getirdiler..
Arabaya biniyorsunuz.. Kaleye gitmek için Gümbet kavşağından çevre yoluna çıkmanız, sonra tekrar kent içine girmeniz gerek.
Çevre yolu o saatlerde zaten tıklım tıklım.. Bir de bizim gibi içerde oturanlar, içerden gidiş imkanı olmadığından dışarı çıkınca iki kere sıkışık olmuyor mu?.
Trafik sıkıştı mı uygar vatandaşlar batar, magandalara gün doğar.. Onlar her türlü kuralsızlığı yapıp daha hızlı giderken, siz bekliyor Allah bekliyorsunuz..
Kale için ikinci defa kent içine girişiniz iyice felaket.. Daracık yol.. Gidiş nerdeyse bir buçuk şerit.. Adım başı "Park yasağı" levhaları var, adam dörtlüleri yakmış gitmiş. Dörtlü yakmak "Ben artık kural dışıyım" demek bu ülkede.. Yaktınız mı, Cumhurbaşkanı forsuna ulaşırsınız. Trafik ekipleri tonla.. Dörtlüyü yakıp, yasağa park ve trafiği piç edenler de tonla.. Tıpkı İstanbul gibi..
Şimdi sahil yolunu yürüyenlere açmak için daraltmak güzel.. Tek yönlü yapmak da.. Ama bir şeyi çözerken, başka düğümler yapmamak şartıyla..
Aslında sahil yolunu tamamen trafiğe kapamak en güzeli..
O yolda boydan boya ring seferi yapan, elektrikle çalışıp egzoz da salmayan hani o minik trenler var, tatil köylerinde, golf kulüplerinde, hava alanlarında kullanılır.. Onlar dönüp duracak. Binip gidecek, dönüp geleceksin.. Araban oto parklarda duracak..
Bu çözümleri üretmek için birinin o sorunları yaşaması, kente de sahip çıkması gerek. Ama bizde sorun çözme durumunda olanlar, o sorunları hiç yaşamadıkları için, aldırış bile etmiyorlar..
Bodrum, pek çok sorunu çok küçük dokunuşlarla çözülebilecek dünya çapında bir tatil yöresi ama, beş yıldır gidip geliyorum. Sorunlar hep yerinde duruyor..