En çok da ntv 'ye, yani yayıncı kuruluşa kızdım, açıkçası.. Avrupa Basketbol Şampiyonası'ndaki hezimeti mi beklediniz, yıllardır yanlış giden şeylere değinmek için..
Medyamız, Osmanlı Tokadı gibi sonuçlar suratına çarpınca, yağcılığı ve yalamayı bırakıp gerçekleri konuşup yazmaya başladı, nihayet..
Düne kadar nerdeydiniz aslanlar!..
Ünal, Bilgin ve ben bas bas bağırırken, bize saldıranlar, niye döndünüz?.
Yayıncı kuruluşa niye kızdım en çok?.
Naklen yayını yapanlar hiç utanmadan ve sıkılmadan oyunculara saldırdılar.. "Zombi bunlar" diyecek kadar kendilerinden geçtiler..
Maç sonu yorum yapan, İbrahim Kutluay ve Murat Didin de Koç Tanyeviç'e yüklendiler..
Bütün yayınlar boyu, tüm bu rezilliğin tek sorumlusu Turgay Demirel'in ve onun hesabını veremediği 28 milyonun ne olduğunu öğrenmeyi dahi beceremeyen Spor Bakanı Suat Kılıç'ın adını anan olmadı.
Birileri mi bağladı, İbo, Didin dilinizi..
Tembih mi ettiler?.
Bu sabah kahvaltımı yaparken
"Turgay" diyen ilk ve tek kalemi okudum, gazetemde.. Yok canım sporda değil, Günaydın'da.. Mevlut Tezel yazmış.. "Ben spor yazıyorum, konuşuyorum" diyen herkese kapak olacak satırlar..
Okusunlar, belki utanırlar..