Büle nt Ecevit'in en güzel dizelerini nakletmiştim birkaç gün önce, sevgi ve kardeşlikten söz ederken..
"Önce bir kahkaha çalınır kulağına sonra rum şiveli türkçeler o Boğaz'dan söz eder sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
sıla derdine düşünce anlarsın" diye..
"Rum" sözcüğü "Dum" diye çıkmaz mı, ne demekse.. Baktım, benim dosyada "Rum" yazıyor..
"D" nerden gelmiş bilemem.. "Özür dilemem gerek" dedim. Sonra dalgaya düştük.
Dün, Cohiba Sigarlarını anlatıyordum, free shoptan aldığım.. Bana nasıl Bulgar malı sahte iğrençlikleri "Havana" diye sokuşturmalarından söz ederken..
Bir el girmiş yazıma "Puro" anlamına "Sigar"ı, "Sigara" yapmış, tüm yazının içinde geçtiği yerlerde..
Diyelim sigar ile sigara arasındaki dağlar kadar farkı bilmiyorsun.. Diyelim çok iyi niyetle düzeltiyorsun, ki yanlışın farkına vardın mı düzeltmen de gerekir. Takım oyunu budur.
Ama bir yazı içinde, 55 yıllık gazeteci ağabeyin Hıncal durmadan "Sigar" yazıyorsa, "Her defasında hata yapması mümkün değil, bunda bir iş olmalı" diye düşünmen ve arayıp sorman gerekmez mi, sevgili kardeşim?.