Abuzittincim,
Elektronik dedikodunun, fısıltı gazetesinden çok daha tehlikeli olduğunu hep birlikte gördük.. İnşallah medyamız bu oto sansüre bi daha düşmez. Bi daha kraldan fazla kralcılığa kalkmaz..
Eski kuşak gazeteci arkadaşlarımla konuşuyoruz.. Üzerinde fikir birliğine vardığımız, Menderes devrinde bile basın daha yürekliydi.
Hıncal Uluç perşembe günkü yazısında çok güzel özetlemişti. "Haberi gizlemenin geri tepen bi silah olduğunu öğrendik!" İçişleri Bakanı şikayet etmesin. Medya susunca provokatörler kolay meydana giriyorlar.
Bu geri tepen silah maalesef çok gazete ve TV kuruluşunu fena vurdu. Umarım yaralar tez sarılır!
Beni en çok üzen ne oldu biliyor musun kardeşim.. Uzun yıllar sonra ilk defa, ülkemde yaşanan olayları yabancı medyadan izlemek. Çok aşağılayıcı bi durum. Ama gene de büyüklerimize teşekkür etmeliyim. Çünkü ellerinde güç var. İnternet bağlantılarını tümüyle kesebilirlerdi.. Çin gibi!
Yurt dışında yayınlanan yazılardan anlaşılıyor ki itibarımız gündemde.. Ekonomistler yabancı sermaye girişinde duraklamadan bahsediyorlar. Turizmde iptaller var.. Cari açığın yüzde 25'i, ihracatın yüzde 20'sini karşılayan bi sektörden bahsediyorum. Arap turistler bizi kurtaramaz, çok sıkıntılı bi durumla karşılaşabiliriz Abuzittincim.
Biraz gülümseme, biraz yumuşak dil bütün bu olumsuzlukları bitirebilir diye düşünüyordum. Kuzey Afrika dönüşü gece yarısı sonrası on bin kişiye seslenen Başbakan gene sertti, oysa.. "Dik durduk, dik duracağız" dedi. Kendi gibi düşünmeyenlerin, eğik durmasını mı istiyor, yani? Yumuşamak, gülümsemek, eğilmek demek mi?.
Abuzittincim bütün bu gürültü patırtı arasında bi başka konuya değinmek istiyorum. Hükümet, halkın sağlığı açısından sigara ve alkole karşı savaş açtı. Gerçi bu savaşta abartılı bi yol izliyorlar ama, genelde, haklıdırlar diyelim. Fakat ben, cidden samimi oldukları kanaatinde değilim.
Niye: çok net! TV'lerdeki Sağlık Bakanlığı kamu spotlarında ne deniyor. "Sigara size her nefeste zarar verir!"
Peki, plastik kaplardan yediğimiz yiyecekler, mesela yoğurtlar, ayranlar, peynirler, pet şişelerden içtiğimiz sular, bize hiç mi zarar vermiyor?
Plastik kaplardan, her lokmada, her yudumda aldığımız zehir sigaradan da alkolden de fazla olabilir Abuzittincim. Çünkü bu plastik kaplarda Bisfenol-A denen kanserojen var. Sağlık Bakanlığı' nın çok değerli uzmanları Bisfonel'i bağışıklık sistemini destekleyen bi madde diye biliyor olabilirler, ama dünyadaki tüm sağlık örgütleri bunun "kanserojen" olduğunu söylüyor.
Hükümetin açıkladığı rakamlara göre Türkiye'de sigara kullananların sayısı azalmakta.. Dünya istatistikleri de, aşırı alkol tüketmediğimizi gösteriyor. Peki, kanser hastalarının sayısı neden artıyor? Milli içkimiz ayranı çok içiyoruz da ondan mı Abuzittincim? Ne dedi Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: "...son dönemdeki kanser patlamasında plastikler büyük etken. Dünya ile birlikte bedenlerimiz de kimyasal çöplüğe dönmüş durumda."
Sen sadece rakıyla sigaraya tak! Halkın sağlığını korumuş ol!. Laf..
Gene pazar pazar ciddi konulara daldık. Bu ortamda başka türlüsü olamıyor ki Abuzittincim. Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Kardeşin Güneş.
tecellister@yahoo.com.tr