Bu hafta pazar neşemiz, Atatürk'ten iki anekdot..
***
Kordon 248 numara.. Naim Palas... İkinci kat.. Cumbada Mustafa Kemal. oturuyor . Leblebi var yine önünde.. Garson rum asıllı bir çocuk. Endişeli..
Sesleniyor gazi, şefkatli bir ses tonuyla.. "Vre Dimitri!..Gel bakayım."
Çocuk, "Buyur pasam"diyor, ş'lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesiyle. "Sizin kosti" diyor, işgal sırasında İzmir'e gelen Yunan Kralı Konstantin'i kastederek... "Sizin Kosti, geldi mi buraya?" "Geldi pasam.." "Oturdu mu bu masaya?" "Oturdu pasam." "Güneş batarken rakı içti mi?" "İçmedi pasam." "Ee!. O zaman sormadın mı çocuk, ne halt etmeye almış İzmir'i?"
***
Ankara'da yakıcı bir yaz günü.. Atatürk arkadaşları ve yaverleriyle Kızılcahamam'a giderken Kazan köyü yakınlarında durmuş ve otomobilinden inmişti. Köylüler, yabancı konukları görünce koşuştular. Kimi su koşturdu, kimi ayran..
İçlerinden biri, soğuk ayranı Ata'ya uzattı..
Çorak iklimin kavurduğu yüzüyle bir Türk anasıydı, kucağında kundaklı bebeğiyle..
Ata ayranını içerken sohbete başladı kadınla.. "Senin kocan kim?" "Sakarya Harbi'nde boğazından yaralanmış bir gazi, paşam!.. "Kaç yaşındasın?.. "15 paşam.."
Atatürk şaşırdı. Karşısındaki kadın en az 25 yaşında gösteriyordu. "Ne zaman doğdun sen?. "19 Mayıs 1919'da" dedi, kadın.. "Sahi mi" dedi, Atatürk!..
Kadın hiç tereddütsüz ve bu defa gülümseyerek "Evet paşam" dedi. "Ondan evvel yaşamıyordum ki!."
Atatürk, yaverine kadının adını ve adresini not ettirdi.
Satı Kadın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giren ilk kadın milletvekili oldu.