Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Başbakan isterse İstanbul kurtulur!..

Şimdi sıkı durun ve sıkılmadan okuyun..
"Büyükşehir Belediye Başkanınca, belediyenin ulaşım ve yatırımlarla ilgili daire ve işletmeleriyle bağlı kuruluşlarından en az şube müdürü seviyesinde görevlendireceği on kişi, Milli Savunma Bakanlığı temsilcisi, Jandarma Genel Komutanlığı temsilcisi, Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcisi, Sahil Güvenlik Komutanlığı temsilcisi, Denizcilik Müsteşarlığı temsilcisi, Karayolları Genel Müdürlüğü temsilcisi, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü temsilcisi, Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü temsilcisi, Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü temsilcisi, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü temsilcisi, ilçe ve ilk kademe belediye başkanları veya görevlendirecekleri bir kişi.."
Niye yazdım uzun uzun..
Zurnanın zırt dediği yer tam da işte burası da ondan..
Nişantaşı kavşağındaki on yıldır düzelmeyen rezilliği anlatıyorum ya.. İstanbul Emniyeti'nin Trafikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Şengün kardeşim bana bir cevap yazmıştı. Orda bir cümle var..
Diyor ki Şengün.. "Nişantaşı kavşağından hemen sonraki Akkavak Sokak'ta sağa dönüşün yasaklanması isteğimizi UKOME reddetti.." UKOME dediği ne?.
İstanbul Anakent Belediyesi Ulaştırma Koordinasyon Merkezi..
Kim bunlar.. Başa dönün.. Orada saydığımız adamlar..
İçlerinde bir, tek bir Trafik uzmanı var mı?.
Yok!..
Nasıl seçiliyorlar oraya?.
Seçim yok. Diyelim Jandarma Genel Komutanı "Biri gitsin" diyor, biri gidiyor.. Her toplantıya başka biri gidebilir..
Ne zaman gidiyorlar?.
Belediye Başkanı ne zaman isterse.. Öyle belli bir toplantı periyodu yok.. Yönetmelik diyor ki, "Başkan istediği zaman.."
Peki, İstanbul Trafik Müdürlüğü'nün "Akkavak Sokak'a giriş yasaklansın" önerisini ne zaman konuşuyorlar?.
Gene Başkan ne zaman gündeme koyarsa.. Gündemi Belediye belirliyor çünkü..
Şimdi Nişantaşı kavşağındaki kilitten kim sorumlu?.
Valiye bağlı, İstanbul Trafik Müdürü.. Çözüm için yetkisi var mı?. Yok!..
Yetki kimde?. Belediye Başkanına bağlı, içinde tek trafik uzmanı bulunmayan, ne zaman toplanacağı ve ne görüşeceği de belli olmayan bir komisyonda..
O zaman söyler misiniz, düzelir mi bu iş?. Sorunu gören, çözümü düşünenlerin yetkisi yok..
Yetkisi olanların da bilgisi yok, planı, programı yok. Umurlarında da değil.. Niye olsun ki.. Bir daha o komisyona gelecekleri belli bile değil..
Fransızlar "Bir işi çözmemek istiyorsan, komisyona havale et" derler..
Dehşete bakar mısınız?.
Bakın bu sistem içinde, mesela şu her on adımda rastladığınız "Park edilmez!.. Girilmez.. Dönülmez" levhalarından birinin dikilmesi veya sökülmesi, İstanbul'da aylar, hatta yıllar sürebilir..
Emniyet Belediye'ye yazacak. O, UKOME'ye havale edecek. UKOME kim bilir ne zaman toplanacak?. Ne zaman gündeme alacak?. Alırsa eğer, trafikle alakası olmayan 20 adam tartışacak, oylayacak ve de aynen Akkavak Sokak'ta olduğu gibi reddedecek, belki..
Nişantaşı kilitlenmeye, Hıncal köşesinde yazmaya devam edecek, bir on yıl daha.. Vatandaş kahrolacak.. Bakın, ayni şey New York'ta nasıl oluyor?. Söyleyeyim..
Bir adam geliyor.. Akkavak Sokak'a bakıyor.. "Bu dönüş kavşağı tıkıyor. Köşeye "Dönülmez levhası koyun" diyor.. O gün koyuyorlar.. Çünkü o adam, New York Trafik Otoritesi.. Hava, Kara, Deniz her türlü ulaşım ondan soruluyor. Her yetki de onda.. İşi uzatan yazılar, komisyonlar, görüşmeler falan yok..
Sistemi öyle kurmuş Amerikalı..
"Otorite" denen adamlar var.. Tek yetkili.. İşin hem de nasıl uzmanı.. Kadrosunu da o kuruyor. Onlarda trafik bilim ve uygulamasını yaşamış, yutmuş adam var. Nerde sorun var, koşuyor, çözümü buluyor, anında uyguluyorlar.. Evdeki hesap çarşıya uymadı mı?. İnat yok.. Başka çözüm deneniyor.. Bulana kadar.. O zaman İstanbul'dan yüz misli kalabalık trafiğe sahip kentinde trafik İstanbul'dan yüz misli rahat oluyor..
İstanbul'da da çok başlılık bitirilmeli..
İster yerel (Belediye) ister Genel (Vilayet) yönetimlere bağlı, Trafik Otoritesi makamı kurulmalı ve tüm yetki bu otoriteye verilmeli.. Hani, bu ülkeyi tek başına Başbakan yönetiyor, onun her dediği anında oluyor ya. Aynen onun gibi bir "Trafik Otoritesi" olmalı. Tam yetkili..
Okumuş.. Uygulamış, iyi yetişmiş birini getirip tam yetkiyle kent trafiğini ona emanet edeceksiniz.. Dedikleri anında yapılacak.. Komisyon, momisyon yok.. Başarırsa göreve devam edecek. Başaramazsa alacaksınız.
Ama adama bahane bırakmayacaksınız.. "Efendim ben çözümü buldum da, falanca komisyon, filanca makam izin vermedi" diyemeyecek.. Amerika'yı yeniden keşfe gerek yok. Dünyanın en kalabalık trafiğe sahip ülkesi çözümü bulmuş. Git, bak, al, gel, uygula..
Başbakan isterse, yarın olur..
"Başbakan isterse..."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA