İbrahim Toraman gözü gibi baktığı meseratisini Bebek'te valeye teslim etmiş.. Vale de kaza yapıp arabayı benzetince, Toraman çılgına dönmüş..
Sen milyonluk arabayı valeye teslim edersen çıldırma hakkın falan olmaz.. Hele de Bebek'te..
Ortada bir yasal otopark olur da, sen onun deneyimli valesine arabanı bırakırsın tamam.. Ama Bebek'te oto park yok. Daracık sokaklarda yer kapmaya çalışan ve bu yüzden arabayı deliler gibi süren valeler var. Onlarca yerin valeleri.. Kimdir, nedir bilinmez.. Ehliyetleri var mı, o bile bilinmez..
Hatta girdiğiniz dükkanla ilgileri dahi tartışılır. Bazı dükkan kapılarının tehdit, şantajla yeraltı dünyasına teslim edildiğini bilmeyen yok.. Bir defasında, arabalar çıkıp park etmesin diye nerdeyse 30 santime yükseltilen ve köşeleri keskinleştirilen kaldırıma, valenin hem de Ferrari'yi nasıl bodoslama vurduğuna şahit olmuştum. Çıkmanın başka yolu yok ki.. Ferrari de babasının malı değil..
Meserati, Ferrari ile hava basmanın bedelleri vardır, İbrahim dostum.. Boşuna çıldırma..