Perşembeyi cumaya bağlayan gecenin bir yarısı, saat üç, üç buçuk civarı falan Anakent Belediyesine bağlı yıkım güçleri Ortaköy'ü bastılar ve meydanın ortasındaki Elişi Pazarı'nı yıktılar..
Önce size Elişi Pazarı'nı anlatayım..
Ortaköy Meydanı, yıllar yıllar önce Ayfer Başkan ve onun Kent Mimarı Danışmanı Erhan İşözen tarafından bir tinerci mezbelesi olmaktan çıkarılıp, bir dünya turizm merkezi olarak yeniden planlanırken, Ortaköy'ün fakir halkına katkı da düşünülmüştü. Yıllardır burada kıt kanaat yaşayan ailelerin kadınlarının el işlerini ve göz nurlarını değerlendirecek tezgâh yerleri ayrılmıştı. Hafta sonları bu tezgâhlar, Avrupa'nın her tarihi kentinde bilinen bit pazarlarına dönüşür, bir yanda ziyaretçiler sergi gezer gibi buraları dolaşır, bir yandan da ucuz alışveriş yaparlardı.
Zamanla Ortaköy'ün ziyaretçileri her gün binleri, hafta sonları on binleri aşınca, Ortaköy Meydanının dar sokaklarında yürüyecek yer kalmadı. Bunun üzerine Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, daha da güzel bir uygulama yaptı. Sokaklara dağılan tezgâhları, ana meydanın yanında, caminin öbür tarafında kalan tali meydanda topladı. Duvar dibini boydan boya sahaflara ayırdı. Ortaya da yazın güneşten, kışın yağıştan koruyacak tenteler yapıp, altını tezgâhlara tahsis etti. Bu tentelerin altında, Ortaköy kadınları bütün gün rahat edecek, alış veriş yapanlar da hava koşullarından rahatsız olmadan rahatça dolaşabileceklerdi..
Açılış geçen yazın başında yapıldı. Bir fahri Ortaköylü olarak ordaydım. İsmail Başkanın nasıl hayır duaları aldığını gördüm ve yaşadım. Nasıl almasın ki?.
Hafta sonu kurulan bu elişi pazarlarında, Ortaköy kadınlarının el emekleri, göz nurları üç beş kuruş değer kazanır, bu para da çocukların okul masraflarına gider.. İşte Ana Kent Belediyesi'nin, yani Kadir Topbaş'ın askerlerinin gece yarısı baskını ile yıktıkları yer burası..
Şimdi bakın..
Bunlar sabit tesis bile değil. Altı üstü tente.. Yıksan ne olur, yıkmasan ne olur?. İkincisi, çok ama çok güzel ve çok hayırlı bir işe yarıyorlar.. İstanbul halkının bir fakir bölümü buradan üç beş kuruş kazanırken, her hafta sonu buraya ziyarete gelen binlerce orta sınıf İstanbullu da keyif ve ucuz alışveriş yapıyor..
İstanbul halkının sahibi kim?. Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş.. Peki bu nasıl sahiplenme?.
Gece yarısı düşman basar gibi basmanın, bunu da getirip tam hafta sonuna rastlatmanın ve tezgâhçılara önlem alma vakti dahi bırakmamanın amacı ne?. Kan davalın mı bu insanlar?. Katil mi?. Cani?..
Hayır, Sevgili Dostum Topbaş?.
Bunların tek günahı var.. Fakir olmaları.. Gücün onlara yetiyor çünkü...
Gene Ortaköy'de Reina var mesela.. Hani kaçak duvarı bir ailenin üzerine yıkılmıştı da, insanlar ölmüştü. Ne oldu?.
O Reina'nın yüzde kaçı bugün onaylı söyler misiniz?.
Peki ya, Suada denen hem de Boğaz'ın her yerinden görünen mide bulandırıcı çirkinlik anıtının yüzde 90'ı deniz doldurma, kaçak değil mi?. Üzerine durmadan kondurulanlar izinsiz, kaçak yapılar değil mi?. Kaç defa mühür vurmadı mı adamların Suada rezilliğine, Sevgili Topbaş?.. Ama Reina'nın da sahibi olan Kuruçeşme parselcisi bir suç daha işleyerek, mührü kırıp, seni ve adamlarını hiçe sayarak devam etmedi işine?.
Peki oraya niye "Yıkım" ekiplerini göndermedin de, bu ülkede ne zaman biteceği bilinmez mahkemelere havale ettin işi?.
Söyler misin, Sevgili Topbaş?. Baştan aşağı kaçak, baştan aşağı çirkinlik Suada'ya elini sürmezken, Ortaköy'ün fakir halkının hafta sonları ekmek teknesi, oraya gelen fakir halkın eğlencesi Elişi Pazarı'nı "Baskın basanındır" diye gece yarıları yok ediyorsun, söyler misin, niye?.
Söyleyemezsin..
Ben söyleyeyim o zaman?.
Gücün fakir fukaraya yetiyor da ondan..
Belediyenin yaptığı yıkımlara bak.. Hep fakir fukaraya ait yerler.. Zenginlerin yerleri yıkılmaz. Ya görmezden gelinir, ya da bin sene sonra bitecek mahkemelere havale edilir ki, danışmanlarınız hesap soran bana "Mahkemeye verdik, daha ne yapalım" diye cevap yazsınlar.. Bana yazdılar.. Duruyor dosyamda..
İnançlı adamsınız Bay Topbaş..
Yukarda Allah var.. Anakent güçleriniz tenteleri yıktı ama, hafta sonu hava açtı.. Yağmur dindi.. Ortaköy'ün elişi, göz nuru satan fakir ev kadınları Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'ın gösterdiği yerlerde, bohçalarını açtılar ve sergilediler.. Tenteye ihtiyaç bırakmadı yüce Allah!..
Senin acımadığın fakir halka Allah acıdı, Sevgili Dostum!.
Bak bu ilahi işareti anla.. Anla da particiliği bırak.. İnsancılığa dön..
İstanbul'un hepsi senin halkın. Sadece senin partine oy verenler değil!..