Hapishaneden bir mektup.. Sevgili Dostum Mehmet Ağar'dan..
"M. Ali'nin ölümünü duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. 'Hayat dolu.. Ölümün gerçekten yakışmadığı biri' deseleri o derdim.. Salı gurubuna sahip ol. Tekin Ağbi, M. Ali derken sayımız azalıyor. Ceza veremez hale geleceksin" diyor..
Mektubu bu salı yemekte bütün guruba naklettim. Mustafa Sarıgül Başkan, M. Ali'siz ilk yemeğimizde, M.Ali'yi, dostluğu ve ne zaman biteceği bilinmeyen yaşamda aptalca kırgınlıklara yer vermemeyi anlattı. Salı Gurubu muhalefet liderliğini M. Ali'den devralmış görünen Celal Doğan Başkan da çok hoş, çok duygusal konuştu. Yemeğe M.Ali'nin ağabeyi Muhittin'in katılması, ayrı bir güzellik oldu..
Bu arada, Ferhat Göçer, M.Ali ile nasıl tanıştığını anlattı..
Beylikdüzü mü ne, İstanbul'un bir uzak köşesinde bir özel gece var. Ferhat ordaymış. Ünlü kulüpçü Günay da.. Ferhat Günay'a gidip "Ben Q Bar'da söylemek istiyorum" demiş. Günay hemen orda telefon açmış M. Ali'ye.. "Yolla" demiş, M. Ali..
Ferhat "Gittim ki, İlham Gencer piyanosunun başında.. M. Ali 'Ne söylersin' dedi. 'Opera, napoliten' dedim.. 'Git ona' dedi. Beni İlham ağabeye yolladı.."
İlham ağabey çalmış, Ferhat iki napoliten söylemiş.. M. Ali "Haftada iki gece gel" demiş..
Başlangıç o..