Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Uzun "İnce" bir yolda..

Şu yaşam hikayesine bakar mısınız?. "1969'da Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Ordu'da avukatlığa başladı. CHP Genel Merkezi'nin 50. kuruluş yılı nedeniyle açtığı yarışmada "Devlet Partisi'nden Halk Partisi'ne" başlıklı yazısıyla birincilik ödülü aldı. 1974-1977 arasında CHP Ordu İl Başkanlığı yaptı. Ecevit'i CHP'nin başına geçirenlerdenken, ona karşı gelişen muhalefetin öne çıkan isimlerden biri oldu. Deniz Baykal ve taraftarlarının Ecevit'e karşı çıktıkları 1976 yılındaki kurultayda, Baykalcıların kurultay başkan adayıydı. 1977-1980 döneminde Ordu Milletvekilliği yaptı. O dönemki Meclis'in en genci, CHP'nin en solcu milletvekiliydi. 12 Eylül'den sonra, Dev Yol ile ilişkisi olduğu iddiasıyla tutuklandı ve 1 yıl hapis yattı. SHP'deyken, siyasal yaşama yeniden dönen CHP'ye katıldı ve Genel Sekreter oldu. 1994 yerel seçimlerinde CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı oldu. O seçimi Refah Partisi'nden Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 30'la kazanmasını sağlayan oy bölünmesinin aktörlerinden biriydi..
1999 Genel seçimlerinde CHP'nin Meclis dışında kalması üzerine yeniden aktif siyasete döndü. Genel Başkanlığa aday oldu. Parti yönetimi ile görüş ayrılıklarının sürmesi üzerine CHP'den ihraç edildi. Daha sonraki süreçte Saadet Partisi eski milletvekili ve insan hakları savunucusu Mehmet Bekaroğlu ile birlikte Müslüman Sol bir siyasi oluşum çalışması başlatmışken 2007 genel seçimleri öncesi Adalet ve Kalkınma Partisi'ne geçti."
Çok renkli, çok hareketli ve de çok dönüşlü bir yaşam diyebilirsiniz ilk bakışta.. Ama iki noktanın altını çizerseniz, kendi içinde bir tutarlılık olduğunu fark edersiniz..
En genç, en devrimci çağında yolu "Devlet Partisi'nden Halk Partisi'ne.."
Bin badireden geçtikten sonraki yolu "Müslüman Sol Parti.." Bu ikisi birbirinin devamı değil mi, özünde..
O zaman 1970'lerin halkçı, devrimci gencinin 2 binli yıllarda AKP'li olması niye sürpriz?.
Ertuğrul Günay, 2002 yılından beri bu ülkeyi yöneten AKP iktidarları içinde "Dostum" dediğim iki "Bakan"dan biri.. Diğeri M. Ali Şahin, artık bakan değil..

***

Ertuğrul Günay, kendisi için çok zor, sıkıntılı bir dönemde bakanlık yapıyor ve de başarıyla yapıyor..
Kısa yoldan kahraman olma çıkışları yok. Krizleri usta bir politikacı olarak yönetiyor.. Sabırla ve akılla..
Devlet Tiyatroları nerdeyse bitmişken, bitirilmişken, bütçesi Meclis'ten aynen geçti. Bu ülkede hiçbir özel tiyatronun aklına dahi getiremeyeceği Cyrano de Bergerac bu sayede sahnelenebiliyor. O
pera, Bale, Cumhurbaşkanlığı ve İstanbul Senfoni varlıklarını sürdürüyorlar.
Yurt dışına kaçırılan eserlerin geri getirilmesi konusunda verdiği savaşın olumlu sonuçlarını sık sık duymaya başladık.. Antik heykeller, hazine parçaları aranıyor, bulunuyor ve kazanılıyor.
AKM için verdiği savaşı yakından biliyorum. Orda da, sabırla, elinden geleni yaptı ve yapıyor.
Bana sorarsanız, öfke içinde aklına ve ağzına geleni söyleyen Fazıl Say'a karşı dengeli tutumu, ayni üslupla polemiğe girmemesi alkışa layık..
Bakanlığının çok küçük bütçesine rağmen, Kültür ve Turizmde sağladıkları, hak ettiği daha büyük bütçeler verildiğinde neler yapacağının göstergesi..
Benim defterimde, Günay'ın üç eksisi var.
Birincisi Ayazağa Kültür Merkezi.. O merkezin şimdi açılmış olması lazımdı. Günay'ın anlaştığı şirket, mevcut yapıyı da yıkarak işe başladı ama orada kaldı. Günay bu konuda açıklama yapmıyor.
İkincisi Ankara Devlet Konservatuvarı binası.. Başbakan bizzat talimat verdiği halde, bu tarihi bina hala Mamak Belediyesi, olarak ziyan ediliyor. Günay, Cumhuriyet Kültüründe çok önemli yeri olan bu binayı hâlâ işgalcilerin elinden kurtaramadı.
Üçüncüsü.. Hem de söylemci değil, eylemci bir öğrenci lideriydi. Hapislere düşmüş, işkenceler görmüştü.
Bu yüzden onu protesto eden Uludağ Üniversitesi öğrencisi genç kızın, karga tulumba, vücudunun yarısı sıyrılmış taşınma fotoğrafları gazetelerde yayınlanınca, en sert tepkiyi ondan bekledim. Bu onun için önemli bir fırsattı aslında.. Kaçırdı!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA