İzin almadığı konularda konuşamayan bir bakanımız var.. Göreve geldiği günden beri, bu sütunlarda en az on defa sorduk.. "Başbakanın, Basketbol Federasyonu emrine tahsis ettiği 28.5 milyon lirayı, Turgay Demirel, kimlere, ne zaman, ne kadar ve hangi belge ile dağıttı?.."
Cevabı çok kolay bir soru değil mi?. Halkın vergilerinden 28.5 milyon lirayı dağıttıysan, belgeleri elinde olmalı..
..Ve de cevabı verilmesi gereken bir soru değil mi?. Çünkü akçalı devlet işleri dedikoduya gelmez. Hele işin içinde bizzat Başbakan varsa..
Spor Bakanı sfenks.. Yanıtlamıyor.. Bana kalırsa yanıtlayamıyor, nedense..
Şimdi bu "Suskun" Spor Bakanı, Fazıl Say için "Benim hayalini kurduğum gençlik için rol model olamaz" demiş..
Neden olamaz?..
Çünkü konuşuyor..
Sayın Bakanın hayalini kurduğu gençlik konuşmamalı.. Daha doğrusu izin verilen konularda, işaret edilen yönde konuşmalı..
İşin acı yanı nedir bilir misiniz?.
Bu ülkede aydın, bu ülkede kanaat önderi, fikir adamı geçinenler, işin aslının özünün farkında değil, hâlâ usul tartışması yapıyorlar..
Fazıl Say'ın "Konuşma hakkı"nın kutsallığında ittifak edeceklerine, onu susturmak isteyenlerin yanında yer alıyorlar.
Bakın..
Fazıl Say, bu ülke gençliğine en güzel "Rol Model"dir..
Çünkü konuşmaktadır.. Konuşmanın her zemin ve zamanda yasaklandığı bir ülkede konuşmaktadır..
Bu ülkenin konuşan gençliğe ihtiyacı vardır.. Korkusuz, tereddüt, ön hesapsız, özgür konuşan gençliğe.. Ancak o zaman bu ülkeye "Gerçek" demokrasi gelir.. Ancak o zaman, şekillerle aldatılan bir ulus olmaktan çıkar, "Demokrat" olabiliriz..
Bu ülkede Başbakan, televizyonda yıllardan beri halkın büyük çoğunluğu tarafından sokakları boşaltırcasına izlenen bir diziyi yerin dibine sokma hakkına sahiptir de, Fazıl Say'ın gene o halkın büyük çoğunluğu tarafından yıllardan beri ayin gibi dinlenen bir müzik tarzını eleştirme hakkı yok mudur?.
İkisinin de vardır.. Ama ikisi de düşüncelerini öfke içinde açıklarken, önemli bir hata yapmışlardır.
Başbakanın "Bu diziyi patronlar kaldırmalı, yoksa yargı gereğini yapmalı" sözü amacını aşmış, yürütmenin başı olarak, ifade özgürlüğünü zedeleyen ve kuvvetler ayrımını ihlal eden bir durum yaratmıştır.
Fazıl'ın "Arabesk dinleyen vatan hainidir" sözü de tamamen ayni paralelde yanlıştır.
Benim de bu iki yanlış sözü eleştirme özgürlüğüm sonuna kadar vardır.. Olmalıdır.
Eğer bu ülke demokratsa.. Demokrat olma yolunda ilerliyorsa..