Yıl 1979, Londra. Minik adamı BBC'den izliyorum. Batırılmış ekonomimize Avrupa'da para arıyor. BBC, "Adı Turgut Özal" diyor.
Hatırladım, iki kardeştiler. 1960'larda onlara "Takunyalı Biraderler" derlerdi. Turgut ve Korkut Özal.
Necmettin Erbakan Odalar Birliği'nin başında, Özal Biraderler yanında. İki kardeş görev sırasında namazı aksatmazlar, takunyaları giyip abdeste, namaza koşarlarmış.
Turgut Özal, 1979 Kasım'ında Demirel Hükümetinde danışman, bakan bile değil ama Ecevit Hükümetine kuruş vermeyen Avrupa'dan milyarlar koparıyor.
Özal mucizesini öven BBC, 6 ay önce bir animasyon yayınlamıştı. Eşimle izledik, yüreğimiz yandı. Türkiye'den havalanan bir fes Avrupa ülkelerini dolaşarak dileniyor. Hepsi kovuyor. 430 bin nüfuslu Lüksemburg'a fes açan Ecevit Hükümeti, 1 milyon dolar borç alamazken, şimdi nasıl oluyor da bu Turgut Özal milyarlarca dolar kredi toplayabiliyordu?
Batı böyle işte, raconlarına uymayan Ecevit'i boğmuşlardı. Çünkü ekonomimiz dış borçsuz yürüyemiyordu. Dışa bağımlıydık. (Erdoğan Hükümetinin dış borç almama becerisinin önemi burada.)
Özal öyle marifetliydi ki, 12 Eylül 1980 darbe sonrasının Bülent Ulusu Hükümetine başbakan yardımcısı yapıldı.
Ve 1983 seçimi geldi. Özal, Anavatan Partisi'ni kurdu. Genel kanı, "kazanamaz" idi.
Bir yıl önce Posta gazetesini çıkarmış yönetiyordum. (Bugünkü değil, ilk Posta gazetesi) 725- 750 bin ortalama satışıyla etkiliydi. Seçim öncesi gazetemi "Özal malı götürür" manşetiyle çıkardım. Manşet riskliydi, yanılmam prestij kaybettirirdi. Halkımı tanıdığıma emindim ve Özal'ın kazanacağına inanmıştım.
Kazandı, başbakan oldu. Manşetimi pek sevmişti, sık sık "Malı götürdük, malı götürürüz" derdi.
1988'de New York'a gelmişti. Sordu.
"Eee ne yapıyorsun burada?"
"Gazetecilik elbette Turgut Bey"
"New York'ta ticaret yapılır!"
"Gazeteci ne anlar ticaretten."
"Güldürme beni. Ticaret kolay. Ucuza alıp pahalı satacaksın."
Harika adamdı. 93'te kaybettik. Çok üzüldüm. Bir yıl sonra Takvim gazetesini çıkarmıştım. Özal'ın zehirle öldürüldüğü ve eşi Semra Hanımın saçını kesip Amerika'ya analize gönderdiğini "kuşlar" kulağıma fısıldadı. Araştırdım, "Özal zehirlendi" manşetini verdim
Manşet çok ses getirdi. Semra Hanım şiddetle yalanladı. Bugün aynı iddia kendisinden geldi. Vefatından 19 yıl sonra Özal'ın mezarı açıldı, örnek de alındı. Sonuç zehirleme çıkarsa "Kim öldürdü" heyecanı başlayacak.