Bu gazetede en saygı duyduğum isimlerin başında Yavuz Donat ve Savaş Ay geliyor.. Yavuz benden genç Ama topu topu 3 yaş genç.. Savaş daha da genç ama, çok ağır bir hastalık geçirdi. Ama ikisi de dim dik ayakta.. İkisi de yerlerinde duramıyor.. İkisi de oturdukları yerden, popolarının üzerinde ahkam kesebilecek kaleme, zekaya, kültüre sahip oldukları halde her yere koşuyorlar, anında.. Nerde olay, ordalar..
Savaş, yaşayan son Mohikan.. Nesli tükenmiş muhabir.. Onun habere gitmesi bir yerde doğal.. Ama Yavuz.. Yahu adam köşe yazarı.. Otursana köşene.. Hem saygım var, hem kıskançlığım.. Her gün bir başka yerden yazıyor.. Gidiyor.. En ilginç kişileri buluyor, en ilginç soruları soruyor.. Müthiş bir mizah da katarak yazıyor.. Gel de okuma.. Şimdi, "Kaynayan" Antakya'ya gitmiş.. Orayı, görerek de değil, yaşayarak anlatıyor..
Ben Erdal Müdürün yerinde olsam, o yazıları köşesinden değil, manşetten verirdim..
Yavuz köşesine sığmıyor çünkü.. O yazılara, o köşe dar!..