Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bardakçı'nın yanılgısı..

Vedat Dalokay'ın dünya çapında ödüller alan o harika cami projesini Pakistan'a kaptırmış olmamıza, hele ortalık kötü Sinan taklitleri ile dolarken, yıllardan beri yanarken, Diyanet İşleri Başkanı'nın "Cumhuriyet Mimarlarını itham etmesi" bir tartışma başlattı.
Eksik, yanlış bilgilerle tartışmak zor. Ben o devri yaşadım.. Özetlemek isterim..
Kocatepe'ye bir cami yapılması Adnan Menderes'in düşüncesiydi. Projeyi Vedat Dalokay'ın yapmasına karar verildi (1957). Çalışmalar uzadı. Ülke karıştı. 1960 Devrimi oldu.. Milli Birlik Komitesi üyesi Ahmet Yıldız'ın başkanlık ettiği Kocatepe Cami Yaptırma Derneği çalışmalara hız verilmesini sağladı. Vedat Dalokay'ın çağdaş, modern, minareleri uzaya yükselişi simgeleyen projesi tamamlandı. Törenlerle temeller atıldı.. Ne var ki koşullar o projenin bitmesine izin vermedi.. Seçimleri, Demokrat Parti'nin mirasçısı Adalet Partisi kazanınca, Kocatepe Camisi çalışmaları durduruldu. Yapılanlar, temeller dahil dinamitlendi (1967).
Başka mimarlara, yeni proje ısmarlandı.
Bugünkü ruhsuz, özelliksiz, çok kötü bir Mimar Sinan taklidi beton yığını ortaya çıktı.
Dalokay'ın Camisini de, Suudi Arabistan Kralının yolladığı paralarla Pakistan yaptı. Bu cami Dalokay'a dünyanın en saygın ve en ünlü mimari ödüllerinden "Ağa Han Ödülü"nü kazandırdı. Bugün İslamabad Camisi, dünyanın en güzel camilerinden biri olarak kabul ediliyor.
Tartışmaya katılan Murat Bardakçı, bugün camilerin müştemilatı olarak inşa edilen rantiyeleri, geçmiş camileri yaşatmak için kurulan Külliyelere benzetme hatasına düşmüş.. Eskiden gerçekten öyleydi. Ama sevgili Bardakçı, bugün yapılan pek çok camide o müştemilatın gelirinin nereye kime gittiğini bir arayıp sorsun..
Cami işini, birtakım uyanıklar çok iyi kullandılar, kullanmaya da devam ediyorlar. Bir uyanık, tüm kontrolü elinde bir "Cami Yaptırma Derneği" kuruyor. Bu dernek adına yerel yönetime baş vurulup yer isteniyor.. Sıkıysa vermesin.. Arsa temin edilince, cami avluları başta, makbuz kesilmeye başlanıyor. "Derneğe yardım.." O makbuzlar nasıl makbuzdur, o da ayrı..
Yerel iş adamlarının kapısı çalınıyor.. Onlardan da büyük paralar alınıyor. İnşaat başlıyor. Yerel yönetim bedava araç temin ediyor. Kum, çimento, o, bu hepsi bağış..
İnşaat bitiyor ve millet görüyor ki, Bodrum'un alt katı, yani Bodrum boydan boya iş yeri.. Ya da avlunun önemli bir kısmına dükkânlar inşa edilmiş. Herkes Bardakçı gibi, camiyi yaşatmak için sanıyor.. Oysa kiralayan ve kiraları cebe atan, derneği kuran uyanık..
Tabii, kutsal duygularla, mahallelerine cami kazandıranlar var.. Ama din duygularını kötüye kullananlar da..
Bu yüzden aslında, iyi bir araştırma yapılmalı ve din sömürücüleri ayıklanmalı..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA