Tevfik Yener'le hafta sonu
(Hafta sonları bizim gazete Günaydın'a ilaveten bir ek daha verir. Tatilde insanlar rahat rahat ve bol okurlar ya.. Hafta sonu baskıları, hafta içi baskılarından çok daha yüksek olur, bu yüzden.. Ben de hafta sonları insanlara keyifli okumalar vermek isterim.. Cumartesi günleri Tevfik Yener üstadın o unutulmaz anıları, pazarları da, Güneş Tecelli'nin emsalsiz mizahı köşeme destek olur.. Ama ilan servisi de, hem de yüksek tirajlı, bol okumalı tatil günlerinde benim sayfayı doğrar, genelde. Hemen her hafta ya Güneş gider, ya Tevfik.. Bu hafta cuma sabahı Tevfik'in yazısı yoktu. Aradık.. Yollamış.. Yasemin tekrar baktı e-maillere.. Yok.. Tekrar aradık. Tevfik Usta chekup'a gitmiş hastaneye.. Yarıda bıraktı. Eve döndü.. Yolladı tekrar. Köşeye koydum. Cumartesi sabahı baktım yok.. Benim sayfanın dörtte üçü yok.. Hani ille benim sayfayı isteyen bir reklam olsa, yüreğim yanmaz.. Toki'den bir resmi ilana, şutlanmışız.. Sizden, Tevfik'ten özürlerimle, bugün koyuyorum.. Tabii Toki gene bizim dükkânı istimlak etmezse..)
***
Bir ajans haberiydi, "Paul Getty'nin oğlu İstanbul'a geliyor." Bu haber ilgi çeker; Paul Getty yaşayan en zengin adam. Oğlu ise serserinin teki... Çapkın, kavgacı, skandal yaratıcı. İstanbul'a geliyorsa rezaletlere imza atacak demektir. Politik, ekonomik, kikirik haberlerin okur kaçıran sıkıcılığı arasına ilginç haber şart. "Hoşgeldin Mr. Getty Jr." dedim mutlulukla.
1968 yazıydı. Oğul Getty'nin bilgilerini toplayacağız. Nasıl peki? O yıllar "İnternet" anasının karnında değil. Yabancı ajanslardan bilgi ve fotoğraf getirtmek iki gün sürer. Çaresiz, bir İtalyan dergisinde bulduğum Getty haberinden yararlanacağım. Fotoğrafı da var. Etekleri kasığında bir sarışınla öpüşüyor, mest.
Diğer önemli haberlerle birlikte Getty'nin gelişine, öpüşme fotosunu ekleyip hayli geniş yer verdim. Başlık da, "Dünyanın en zengin serserisi geliyor!" Alt başlıkta, "İstanbul skandallara hazır ol" gibilerden bir şeyler.
Baskı saatine epey var. Eksik bilgiyle yaptığımız Getty haberi içime sinmiyor. Derken yeni bir haber, "Paul Getty Jr. Türkiye'ye Pepsi Cola ve Tamek'in sahibi Melih Sipahioğlu ile eşi Güngör Hanım'ın davetlisi olarak geliyor."
Hoppalaaa!.. O serseri ile Melih Sipahioğlu ismi uyuşmuyor. Sarıldım telefona.
"Melih abi şaşırdım. Şu serseriyi neden davet ettin?"
"Hangi serseriyi Tevfikciğim, anlamadım."
"Paul Getty'nin oğlunu... Haber yaptık da, En Zengin Serseri Geliyor başlığını verdim"
Bir kahkaha Melih abiden,
"Basıldı mı gazeten oğlum?" "Baskıya epey var."
"İyi. Hemen değiştir haberi, rezil olursun!"
Şaşırdım. Neden rezil olacağım?
"Tevfikciğim, gelecek olan Paul Getty'nin büyük oğlu, Amerika'da üniversiteden arkadaşım, saygın bir iş adamı. Eşi ve çocuğuyla geliyor."
"Peki skandallar kralı Getty kim?"
"Getty'nin torunu. Başka çocuğundan olma."
Hemen haberi değiştirttim. Getty ailesiyle geldi sonra, söyleşi yapmamızı sağladı Melih ağabey.
Gazetecilikte heyecanlı habere mecbursunuz. Almanya'da çıkan ilk gazetenin ilk haberi neymiş, "Osmanlı'dan kaçan Drakula Almanya'ya gelmiş. Eyvah!"
Getty'nin bir başka serseri torunu da vardı. 1971'de 17 yaşındayken fidye için kaçırıldı. Dede Getty ciddiye almadı, çocuğun kulağını kesip yolladılar. Dede pazarlıkla 5 milyon isteği 3.2 milyona indirdi. Torun kurtuldu ama eğlenceye daldı, 30 yaşında öldü.