Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim, bu kirli içme suyu meselesi zaman zaman gündeme pattt diye girer, sonra da sessizce çıkıp gider.. Sen şimdi bakma Sağlık Bakanlığı denetimler yapıyor, Bakan "Halkımızın sağlığıyla oynayanlar cezalandırılacaktır" diye nutuklar atıyor.. Bir kaç gün sonra bunlar unutulur, halkımız pis suları içmeye devam eder..
Gazetecilikte ilk yıllarımdı. Ankara' da, Son Baskı'da muhabirim. Kulakları çınlasın, İstihbarat Şefimiz Öcal abi (Öcal Uluç) "...su şişeleri içinden pislikler çıkıyormuş.. Okuyuculardan şikayetler geliyor.. Şunu bi araştırın" dedi. O devirde daha plastik yok, sular cam şişelerde satılıyor. İçip, şişeyi geri veriyor, iade parası alıyorsun.
Biz foto muhabiri Erol Olgundemir'le Esenboğa yoluna gittik..Orada dolum yapan tesisler var.. Esasında tesis değil de gecekondudan bozma yerler.. Rastgele birine girdik. İkiye üç bi havuz düşün.. Kirli gri bi su.. Ağzına kadar şişelerle dolu.. Havuzda, güya kullanılmış şişeler temizleniyor. Bi köşede de adamın biri ayaklarını yıkıyor.
Erol hemen flaşı patlattı. Üzerimize nereden çıktığını göremediğimiz adamlar atladı. Bizi bi güzel patakladılar. Erol'un makineyi de kırdılar. Ertesi gün haber ilk sayfadan kocaman yayınlandı, ama tabii ki fotoğraf yoktu.
Bu anlattığım olayın üzerinden yarım asırdan fazla geçti. Şimdi Esenboğa Hava Limanı'na giden modern bi yol var, etrafında modern apartmanlar.. Sucular gazozcular oralardan kalktı. Artık ayağını yıkayan adam kalmasa da, bazı dolum tesislerinde acayipliklerin hala devam ettiği belli ki, içme suyu damacanalarına lağım atıkları karışıyor.
Bu "19 litrelik damacana" meselesi de önemli Abuzittincim. Galiba geçen yıl, Fatih Altaylı polikarbonlu plastik şişelerin kanser riski taşıdığını yazdığında ortalık karıştıydı, fakat çabuk unuttuk. Altaylı da sonra kurcalamadı.
Biliyorsun Amerika'da Başkanına tüm polikarbonatlı ürünlerin (mesela bizim su içtiğimiz plastik şişeler, damacanalar) yasaklanması için bilim adamlarının hazırladığı bi rapor verildi. Çünkü bunlarda sertleştirici olarak kullanılan Bispherol A ( BPA) adlı maddenin göğüs ve prostat kanserine neden olabileceği ilmen saptanmış durumda. Gerçi, çok miktarlarda kullanıldığında bu maddenin zararlı olabileceğini söyleyenler de var. Yanlış uygulamalarda , diyelim ki su damacanasının güneş altında bi süre bırakılması durumunda, BPA'nın kanserojen olabileceğinde, herkes müttefik !
Bu bütün plastik maddeler, mesela poşetler için de geçerli. Poşete koyduğun elma BPA'dan etkilenebiliyor. Sorun budur ve de ciddidir Abuzittincim. Neyse fazla ciddi takılmaya gerek yok.. Yav bu Melo da işi çok uzattı. Geleceksen gel be kardeşim. Fazla naz...
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA