Ağbimin gene lumbagoları tutmuş..
Çocukluktan beri tutardı.. Bandırma'dan hatırlarım.. İlkokuldayken yürüyemez olur, emeklerdi.. Beni yakalamasının mümkün olmadığını bildiğimden neler yapardım ona.. Ne kadar öfkem varsa, çıkarırdım..
Bir akşam üzeri Bodrum'da oturuyoruz, anlattı..
İzmir'de Tercüman'da temsilci.. Ağrı tutmuş gene.. Günlerdir, işe zor gidip geliyor..
Cenk girmiş içeri.. Koray.. Bir sunuculuk işi için gelmiş İzmir'e.. Bizim ailenin sevgilisidir.. Ağbime de uğramış..
Bakmış yürüyemiyor.. "Uzan Öcal Ağbi" demiş.. Uzanmış ağbim divana.. Şöyle bir sıvazlamış belini..
Sonra "Haydi kalk" demiş.. "Kalk yürü.."
O gün bugün lumbago ağrısı çekmedi ağbim, 20 yıldan fazla..
Cenk'in ellerinde, her neyse ondan vardı bilirim.. Benim de, öldüresiye migren ağrılarımı bitirmişti bir dokunma ile.. "Demek Cenk'in izi bitti, 20 yıl sonra" dedi ağbim..
Anılar Cenk'e döndü.. Bir anma programına döndü, konuşmalar.
Ertesi sabah gazetede okumam mı, ölüm yıldönümüymüş meğer..
Yukardan "Beni hatırlayın" mı dedi acaba, Sevgili Cengo?..